Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/809 E. 2011/5469 K. 28.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/809
KARAR NO : 2011/5469
KARAR TARİHİ : 28.09.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibince davalı yükleniciye yapılan fazla ödemenin tahsili için başlatılan icra takibine vâki itiraz üzerine itirazın iptâli, takibin devamı istenmiş, mahkemece kabule dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yanca başlatılan icra takibinde 6.058,00 TL asıl alacak, 20.09.2004 tarihinden itibaren yürütülen işlemiş faiz tutarı 3.453,37 TL olmak üzere toplam 9.511,37 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsili istenmiştir.
Mahkemece takibe yapılan itiraz yerinde görülmemiş, itirazın iptâline ve takibin devamına karar verilmiştir. Ne var ki icra takibinde talep konusu yapılan işlemiş faize de faiz isteği olduğu dikkate alınmayarak, faize faiz yürütülmesine neden olacak şekilde ve BK’nın 104/son maddesine aykırı olarak işlemiş faize de tekrar faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru olmamşıtır.
Bunun yanında sözleşme ilişkisinden doğan alacaklarda yanlar arasında kararlaştırılmışsa kesin vade tarihinden, aksi takdirde borçlunun BK’nın 101. maddesi uyarınca temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz yürütülebilir. Somut olayda da taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu sabittir. Dosya kapsamındaki kanıtlara göre ise davalı, davacının gönderdiği 12.05.2008 gün ve 23899 yevmiye numaralı Kartal 3. Noterliği’nce düzenlenen ve miktar belirterek ödeme istemi içeren azilname ile temerrüde düşmüştür. O halde davacının işlemiş faiz tutarı hakkındaki isteği konusunda anılan azilname ile davalı borçluya verilen önelin sona erdiği tarihten takip tarihine kadar istek yönünde yasal faiz üzerinden işlemiş faiz tutarının hesaplatılarak yukarıda da değinildiği üzere faize faiz uygulanmasına neden olmayacak şekilde hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.