YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7363
KARAR NO : 2012/1191
KARAR TARİHİ : 29.02.2012
Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kooperatifin tasfiye işleminin durdurulması, kura çekiminin iptâli ve davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümün adına tescili istemleriyle açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı arsa sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyada bulunan adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 8. maddesine göre davacı arsa sahibine 11 parsel numaralı taşınmaz üzerine yapılacak binadan halk dilinde 3. kattan bir dairenin verilmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 6. maddesinde ise inşaat süresi ilk bina inşaat ruhsatının alınması tarihinden itibaren 54 ay olarak kararlaştırılmıştır.
Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Bu husus sözleşmeler için geçerlilik şartıdır. Dosyadaki sözleşme adi yazılı olarak yapılmışsa da, kooperatife tapu devrinin yapılmış olması ve inşaatın bitmiş bulunması dikkate alındığında sözleşme tarafları bağlayıcı nitelik kazanmıştır. İnşaatın yapıldığı arsanın tevhidden sonra 20353 ada, 17 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede kararlaştırılan süre dikkate alındığında, ilk ruhsat tarihi 05.04.2001 olduğuna göre, inşaatın bitim tarihi 05.10.2005 olarak hesaplanmaktadır. Davacı arsa sahibine bu tarih itibariyle daire teslimi yapılmamışsa da, davanın açılmasından önce dairesinin teslim edildiği, davacı tarafından dairenin 15.11.2007 tarihinde kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin keşif sırasındaki beyanı da bu doğrultudadır. Ancak dava tarihine kadar
davacıya ait dairenin tapu kaydı davacı adına devredilmediğinden, davacı arsa sahibinin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Dosya içerisine getirtilen tapu kayıtlarından A Blok 2. kat 6 numaralı bağımsız bölümün karar tarihinden sonra 22.10.2010 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiği belirlenmiştir. Bu tescil işlemi mahkemenin 30.06.2010 tarihli kararından sonra yapıldığından, davacının beyanı alınmamış ve mahkemece de tescil işlemi değerlendirilmemiştir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle davacı arsa sahibi kendisine ait bağımsız bölümün tescilini isteme hakkına sahip bulunduğundan, bu konuda değerlendirme yapılması, sonucuna göre davanın esası, yargılama gideri ve vekâlet ücretleri yönünden hüküm kurulması gerekirken, davacı arsa sahibinin dava tarihinde ve karar tarihinde kendisine ait bağımsız bölümün tapu kaydının adına devredilmediği dikkate alınmaksızın, davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davacı arsa sahibi yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.