Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/7124 E. 2012/6793 K. 02.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7124
KARAR NO : 2012/6793
KARAR TARİHİ : 02.11.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 893 ve 895. maddelerine dayalı kanuni ipotek (inşaatçı ipoteği) tesciline ilişkindir.
Davacı taşeron, davalı ise arsa sahibidir.
Davacı taşeron davada, dava dışı yüklenici…ile yapılan sözleşme uyarınca davalılara ait … ili … ilçesi 327 ada 2 parselde yapılmakta olan inşaatın bir kısım işlerini üstlendiğini, 2008 yılı mayıs ayında işe başlayıp 2010 yılı mayıs ayına kadar işin %90’lık kısmını tamamladığını, malzeme verilmediğinden 24.05.2010 tarihinde işi durdurduğunu, malzeme verildiğinde kalan işleri tamamlamaya veya bedelini depo etmeye hazır olduğunu ileri sürerek sözleşme uyarınca iş bedeli karşılığı verilmesi gereken 3 adet büro üzerine 50.000,00 TL değerinde inşaatçı ipoteği tescilini istemiş, 24.05.2011 günlü ıslah dilekçesiyle de ipotek bedelini 7.030,05 TL artırarak 57.030,05 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı arsa sahipleri cevabında, dava dışı yüklenici …ile aralarında 21.08.2008 günlü düzenleme kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, davacı taşeronla ise bir akdî ilişkilerinin bulunmadığını, TMK’nın 895. maddesine göre davacının ipotek tescil talebinde bulunabilmesi için inşaatın tamamlanması ve alacağın arsa sahiplerince kabul edilmesi gerektiğini, bu şartlar gerçekleşmediğinden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın 3 aylık yasal süre içinde açıldığı ve bilirkişi raporuna göre davacının 57.030,05 TL alacağa hak kazandığı belirtilerek dava kabul edilmiş, davalılara ait 327 ada 2 parseldeki 8, 9, 10 nolu bağımsız bölümlere davacı lehine 57.030,05 TL bedelli inşaatçı ipoteği tesciline karar verilmiştir.
Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davanın işin durdurulduğu ve bırakıldığı 24.05.2010 tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içinde açılmış olmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- TMK’nın 895/III. maddesinde “tescilin yapılması için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması gerekir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davacının alacağı, dava dışı yüklenici ile imzaladığı taşeronluk sözleşmesi uyarınca yaptığı imalâtlardan kaynaklanmaktadır. Sözleşmeler ancak tarafları arasında hak ve borç doğururlar. Davacının sözleşmeden kaynaklanan bir alacağı varsa bu alacağın muhatabı ve borçlusu sözleşmenin tarafı olan dava dışı yüklenicidir. Davacı, borcun muhatabı olan dava dışı yüklenici aleyhine dava açarak alacağını ilama bağlatmadığı gibi, davacının dava dışı yükleniciden olan alacağı davalı arsa sahiplerince kabul de edilmemiştir. Eldeki davada yüklenici taraf olmadığından bilirkişilerce belirlenen alacağın yükleniciyi bağladığı ve yüklenici yönünden alacağın karara bağlandığı kabul edilemez. Belirlenen alacak, davalı arsa sahiplerince kabul edilmiş de değildir. Bu durumda mahkemece şartları oluşmayan davanın reddi gerekirken, delillerin takdirinde ve yasa hükümlerinin yorumlanmasında hataya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, davalılar Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadıklarından yararına vekâlet ücreti verilmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.