Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/597 E. 2011/1259 K. 02.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/597
KARAR NO : 2011/1259
KARAR TARİHİ : 02.03.2011

Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vâki itiraz üzerine, itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince davacı yanca davalıya ait muhtelif konfeksiyon ürünlerinin dikim, ütü ve paket işçiliğinin yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir.
Davalı iş sahibi savunmasında; kendilerine teslim edilen imalâtta ayıplar bulunduğunu, bunun dışında bir kısım ürünün de eksik iade edildiğini bildirmiştir.
Yargılama sırasında davalının savunmasında ileri sürdüğü eksik ürün iade edildiği iddiası konusunda herhangi bir inceleme yapılmış değildir. Keza davalı yan yapılan imalâtta ayıpların tespit edilmesi ile birlikte davacıya ayıp ihbarında bulunduklarını ve bu hususu bilen kişileri tanık sıfatıyla dinletmek istediklerini ifade etmiş ise de, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu ihbarın süresinde olup olmadığı her türlü delille ve bu arada tanık delili ile de kanıtlanması mümkün olduğu halde mahkemece bu hususta da kanıtlar toplanmaksızın, ayıp ihbarının davacıya bir ihbarname veya ihtarname ile bildirilmediğinden bahisle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hükme varılmıştır.
Şu halde mahkemece yapılacak iş; davalının savunmasında ileri sürdüğü ayıplı imalât yapıldığına dair ihbarın davacı yana bildirilip bildirilmediği, bildirilmişse ayıbın niteliğine göre BK’nın 359 ve 362. maddelerinde öngörülen sürelerde karşı tarafa ulaştırılıp ulaştırılmadığının davalı yanca dayanılan tanıkların dinlenilerek değerlendirilmesi ve yine eksik ürün iddiası konusundaki savunmanın da taraflarca ibraz edilecek deliller çerçevesinde incelenmesi ile bu suretle elde edilecek sonuca uygun bir hükme varılması olmalıdır.
Değinilen hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmaya gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.