Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/5376 E. 2012/138 K. 19.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5376
KARAR NO : 2012/138
KARAR TARİHİ : 19.01.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat… geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 23.283 DM’nin davalıdan tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Dairemizce alacağın zamanaşımına uğradığı, davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen bir kararın Yargıtay ilgili dairesince bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyulduğu takdirde lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluştuğundan bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmesi kural olarak yerinde bulunmakta ise de, öğreti ve Yargıtay İçtihatlarında maddi hata sonucu verilen üst derece mahkemelerinin bozma kararına uyulması halinde usulî müktesep hak oluşmayacağı, bu durumda yapılan maddi hata dikkate alınarak yeniden inceleme yapılabileceği kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda davacı alacağını 22.04.1991 tarihli borç ikrarını hâvi belgeye dayandırmış olup belgeyle ikrar edilen borç nedeniyle dava konusu uyuşmazlıkta 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Her ne kadar 27.09.2004 dava tarihine kadar olayda 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de davacının söz konusu belgeye müsteniden … 2. İcra Müdürlüğü’nün 1994/11912 sayılı dosyasıyla davalılar aleyhine 28.09.1994 tarihinde icra takibi yaptığından ve BK’nın 133/II. maddesi uyarınca zamanaşımı kesilmiş olduğundan bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Esasen icra takibinin işlemsiz bırakıldığı 11.11.1994 tarihi nazara
alındığında da zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Dairemizce zamanaşımını kesen icra takip dosyası nazara alınmadan yapılan maddi hata sonucu kararın bozulması, bu nedenle yerinde görülmediğinden ve davalılar yararına usulî kazanılmış hakkın oluşmadığı anlaşıldığından Dairemizin 26.05.2009 gün ve 2008/3393 Esas 2009/3102 Karar sayılı maddi hataya dayalı bozma kararının kaldırılmasına karar verilip, dosya yeni baştan incelendi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 02.04.1991 tarihli borç ikrarına hâvi belgenin anlaşma hilâfına doldurulduğunun ispat edilememiş olmasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-… raporuna göre, belgedeki imzanın davalılara ait olduğu saptanmış, davalılar boşa imzaladıkları belgenin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispat edememişlerdir. Ancak cevap dilekçelerinde sair delil demek suretiyle yemin deliline dayanmış sayılacaklarından mahkemece bu konuda davacıya yemin teklifine hakkı olduğu davalılara hatırlatılıp sonucuna göre işlem yapılmalı, yemin kabul edildiği ve eda edildiği takdirde davalılar davacıya doğrama işi yaptıklarını ve alacakları olduğunu iddia edip davacı da 02.12.2004 tarihli celsede bir kısım işlerin yapıldığını ve bedelin ödendiğini kabul ettiğinden 12.04.1991 tarihli belgenin imzalanmasından sonra yapılan bir imalât varsa davalılara, ödeme külfeti ise davacıya yükletilerek yapılan bir imalât saptandığında bedeli BK’nın 366. maddesi uyarınca yapıldığı tarihteki rayiçlerden rapor alınıp saptanarak davalıların yaptıkları imalâttan dolayı alacakları varsa, davacı alacağından düşülerek sonuca varılmalıdır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle Dairemizin bozma kararının maddi hata sebebiyle kaldırılarak davanın reddine dair verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.