Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/5277 E. 2012/371 K. 30.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5277
KARAR NO : 2012/371
KARAR TARİHİ : 30.01.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava tapu iptâli ve tescil, birleşen dava eksik iş bedeli ve gecikme tazminatı istemi ile açılmış, mahkemece bozmaya uyularak birlikte ifa sureti ile asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı ve karşı davalı yüklenicinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Arsa sahipleri tarafından açılan ve birleştirilen davada eksik işler bedeli ile gecikme tazminatı tutarı 12.280,27 TL’ye hükmedilmiş, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi’nden kaynaklandığından ve inşaat yapım işi ticari iş niteliğinde olduğundan davacı arsa sahiplerinin dava dilekçelerinde ticari avans faizi talep ettikleri de gözetilerek hüküm altına alınan alacağa avans faizi yerine yasal faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır.
3-Yanlar arasındaki sözleşmenin 9. maddesinde yükleniciye verilecek bağımsız bölümlerin aşamalı olarak verileceği, son bağımsız bölümün ise genel iskânın alınmasından sonra verileceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından genel iskânın alındığı anlaşılmakta ise de arsa sahiplerine ait bağımsız bölümler ile ortak alanlarda bir takım eksik işlerin bulunduğu anlaşıldığından davanın açılmasına, asıl davada davalı …’in sebebiyet verdiği kabul edilemez. Bu nedenle asıl davada davalı …’in yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollaması ile 1086 Sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle asıl davada davacı ve birleşen davada davalı … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentler uyarınca asıl davada davalı ve birleşen davada davacı arsa sahiplerinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin 3. satırındaki “yasal” kelimesinin karardan çıkarılarak yerine “3095 Sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca değişen oranlarda avans” kelimelerinin yazılmasına, 2 nolu bendinin üçüncü paragrafındaki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.200,00 TL vekillik ücretinin davalı …’den alınarak davacı … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine” cümlesinin karardan çıkartılarak yerine “Davanın açılmasına davalı … sebebiyet vermediğinden davacı yararına vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına” sözlerinin yazılmasına, yine üç nolu bendindeki “Davacı … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 1.139,10 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacı … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine” cümlesinin karardan çıkartılarak yerine “Davacı … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 508,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-k.davalı … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı …’e geri verilmesine, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.