YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3897
KARAR NO : 2012/1318
KARAR TARİHİ : 05.03.2012
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05.03.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
Mahkemece dava, akdî ilişkinin kanıtlanamamış olması nedeniyle reddedilmiş ve davalı yararına 1.800,00 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7.2 maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda
yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükme göre husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde hüküm altına alınacak vekâleti ücreti, ikinci kısım ikinci bölümde yer alan maktu miktarları geçemeyecektir. Bu miktar da Asliye Mahkemeleri için 1.000,00 TL.’dir.
“Husumet” terimi “taraf sıfatı” yerine kullanılan bir terimdir. Sıfat, dava konusu subjektif hak ile davanın tarafları arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ya da davalı olarak gösterilen kişiler, şekli taraf kavramına göre davanın tarafı iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip olduğu anlamına gelmez. Davacının taraf sıfatına sahip olabilmesi için dava konusu hakkın sahibi olması, davalının taraf sıfatına sahip olabilmesi için de dava konusu hakkın süjesi, yani hakkın kendisinden istenebilecek kişi olması gerekir. Davanın esasına girilebilmesi, alacak borç durumunun incelenebilmesi için öncelikle her iki taraf bakımından taraf sıfatının bulunduğunun, yani akdi ilişkinin varlığının kanıtlanması gerekir. Akdî ilişkinin yokluğu, davalının taraf sıfatına haiz olmadığı anlamına gelir. Bu durumda davanın esası incelenemez. Akdî ilişkinin kanıtlanamaması nedeniyle verilen ret kararları, sıfat yokluğu nedeniyle verilen ret kararları (husumetten ret) niteliğinde olduğundan davalı yararına hüküm altına alınacak vekalet ücretinin maktu 1.000,00 TL olması gerekirken, fazlaya hükmedilmesi tarifeye aykırı olmuştur. Vekâlet ücreti yönünden kararın düzeltilerek onanması gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşlerine iştirak etmiyorum.