Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/3843 E. 2012/5268 K. 10.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3843
KARAR NO : 2012/5268
KARAR TARİHİ : 10.07.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat Hüseyin Cahit Aslan geldi. Davalı gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava taraflar arasında imzalanan 31.03.2008 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle davacıya ait Rize/Merkez İslampaşa Mahallesi Derekenarı Mevkiinde kain ve tapunun 936 ada 7, 8 ve 9 nosunda kayıtlı parsellerinde davalı tarafından yapımı üstlenilen inşaatın ikmâl edilememesi sebebiyle sözleşmenin feshi, tapu iptâli tescil ve tazminat istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişilerden alınan rapora dayanılarak sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin dolmadığı, kalan sürede inşaatın tamamlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamından davacı arsa sahipleri tarafından davalı

yükleniciye devredilen tapu kayıtları üzerinde yüklenici borcundan dolayı beş ayrı haciz uygulandığı, ayrıca 3.000.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiği anlaşıldığı gibi davacıların dinlettiği şahitlerin ifadelerinden de 8-10 aydır inşaatta hiçbir faaliyette bulunulmadığı ve inşaatın terk edildiği anlaşılmaktadır. BK’nın 358. maddesinde müteahhit işe zamanında başlamaz veya mukavele şartlarına muhalif olarak işi tehir eder yahut iş sahibinin kusuru olmaksızın vâki olan teehhür bütün tahminlere nazaran müteahhidin işi muayyen zamanda bitirmesine, imkân vermeyecek derecede olursa iş sahibinin teslimi için tayin edilen zamanı beklemeye mecbur olmaksızın akdi feshedilebileceği öngörülmüştür. Yukarıda da değinildiği gibi gerek yüklenicinin borçları nedeniyle uygulanan haciz ve ipotekler gerek işin terk edilmesi karşısında davacı arsa sahiplerinin teslim zamanını beklemeksizin akdi feshetme hakkı doğduğundan mahkemece sözleşmenin feshine, davalıya verilen tapu kaydının iptâli ile davacıların hisseleri nispetinde adlarına tesciline karar verilmeli, tazminat ile ilgili istemin de esası incelenerek sonuçlandırılmalıdır.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar lehine BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.