Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/3825 E. 2012/1340 K. 05.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3825
KARAR NO : 2012/1340
KARAR TARİHİ : 05.03.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme aktidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftirler.
Dava konusu somut olayda davacı yüklenici şirket davalıya ait evin 1 adet çelik kapısının, evin tamamına ait PVC doğramalarının, renkli ve düz camlarının, yine evin bütününe ait ahşap kapıları ile camlarının, tahta lambiri döşeme ve vernik boyasının, evin merdiven trabzanlarının, duşa kabinin, teras katın tamamına sundurmanın yapılması işini işçilik ve malzeme dahil üstlenmiştir.
Davacı yüklenici … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/163 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu iş sahibi aleyhine yaptığı icra takibinde 10.000,00 TL asıl alacak 5.250,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.250,00 TL talep etmiştir. Davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı, %40 icra inkâr giderimi istenmiştir. Yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı iş sahibi icra dosyasında yapılan icra takibine yaptığı 26.06.2008 tarihli itiraz dilekçesinde takibe konu edilen iş ve işçiliğin parasını ödediğini belirtmiş olup bu beyanıyla akdî ilişkiyi kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Olaya ilişkin temel uyuşmazlık iş bedeli ve ödemeler noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, davacının icra takibindeki istemi dikkate alınarak ve 19.06.2009 tarihli ara kararıyla belirlenen keşif kararından da vazgeçilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu durumda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidildiği açıklık kazanmıştır.
O halde yapılması gereken iş yerinde tatbiki keşif yapılarak uygulama inşaat mühendisi teknik bilirkişi vasıtasıyla sağlanmalı, yapılan işin BK’nın 366. maddesi uyarınca yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplanmalı, ödemeler düşüldükten sonra davacı alacağı belirlenmelidir.
Diğer yandan Borçlar Yasası’nın 101. maddesi uyarınca istenebilir hale gelen bir alacağa takip tarihinden önce faiz yürütülebilmesi için borçluya usulüne uygun ihtarname gönderilip temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Davalı borçluya herhangi bir ihtarname gönderilmemiş olup takipten önce temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Dava konusu alacak yargılamayı gerektirir özellik arzetmektedir. Likit değildir. Davalı itirazında haklıdır. Davacı yararına icra inkâr giderimi tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. Bu nedenle %40 icra inkâr giderimine hükmedilmesi de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan olgular gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetli olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.