Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/379 E. 2011/3253 K. 01.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/379
KARAR NO : 2011/3253
KARAR TARİHİ : 01.06.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar Toprak Bank’a izafeten BDDK, … ve RCT Varlık Yönetim A.Ş. vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, tevdi mahalli tayini sonucu yatırılan 118.000,00 TL’nin davacı şirkete ait olduğunun tespiti ve reeskont faizi ile birlikte tahsili istemiyle açılmış, mahkemece 118.000,00 TL’nin davacı şirkete ait olduğunun tespitine ve 31.12.2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiş, karar ihbar olunan Tayiz İnşaat A.Ş. dışındaki tüm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle devirler nedeniyle Toprakbank’a izafeten BDDK yerine RCT Varlık Yönetim A.Ş.nin karar başlığında davalı olarak gösterilmesi gerekirken ihbar olunan olarak gösterilmesi maddi hata niteliğinde olup, RCT Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin yargılamayı takip etmesi, kararı temyiz etmesi dikkate alındığında, bu maddi hatanın sonuca etkili görülmemesine ve mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı iş sahibi idare 118.000,00 TL’yi 31.12.2002 tarihli tevdi mahalli kararı üzerine yatırmakla borçtan ve temerrüde düşmekten kurtulmuştur. Yapılan yargılama sonucunda, tevdi mahalli kararı nedeniyle yatırılan paranın davacı şirkete ait olduğu belirlenmiş, davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir. Tevdi mahalli tayini kararı sonucu borç davalı iş sahibi idare tarafından yatırıldığına ve idare temerrüde düşmekten kurtulduğuna göre bu miktara ayrıca faiz yürütülmesi mümkün değildir. Tevdi mahalli hesabında yatırılan paranın birikmiş faizi varsa bu faizle birlikte davacıya ödenmesi gerekir.
Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak yatırılan paranın 31.12.2002 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm fıkrası 1 numaralı bendinin dördüncü satırında yer alan “temerrüt tarihi olan 31.12.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi” tarih ve kelimelerinin karardan çıkarılmasına, yerine “tevdi mahalli kararı üzerine paranın yatırıldığı hesapta biriken faizi varsa bu faizi” kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, düzelterek onama nedenine göre davacı şirketin temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.