Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/359 E. 2011/4434 K. 06.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/359
KARAR NO : 2011/4434
KARAR TARİHİ : 06.07.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat … . vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen … sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup eksik ödendiği ileri sürülen fiyat farkı alacağının tahsili istenmiş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece verilen ilk kararı bozan Dairemiz ilâmında özetle; taraflar arasındaki 21.12.2004 günlü sözleşmenin 15. maddesinde fiyat farkı ödeneceğinin kararlaştırılarak uygulama esaslarının gösterildiği, 9. maddede sözleşmenin ekleri arasında sayılan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 40. maddesinde geçici hakediş raporlarına itiraz edildiği takdirde bu itirazın geçerli kabul edilebilmesi için hangi şekle riayet edileceğinin ifade edildiği, işaret edilen hükümde itiraz edilmemesi veya bu şekle uyulmaksızın bir itirazın yapılması halinde hakedişin olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağının açıklandığı, yargılama sırasında davacı alacağının tesbiti amacıyla alınan bilirkişi kurulu raporunda ise bu yön incelenmediği gibi, davalı yanca anılan rapora karşı ileri sürülen itirazlar cevaplandırılmadan sonuca gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bilirkişilerden ek rapor alınıp hakedişlere itiraz olup olmadığı, varsa itirazın geçerli olup olmadığının denetlenmesi ve itirazsız yahut usulsüz itiraz edilen hakedişlerin kesinleştiği gözetilip bunların hesap dışında bırakılmak suretiyle davalının itirazlarının da cevaplandırılması sağlanarak bir hüküm verilmesi istenmiştir.
Mahkemece hükmüne uyulmakla bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Ne var ki bozma sonrasında bilirkişi kurulundan alınan ek raporda, denetime elverişli olmayacak şekilde bazı hakedişlere itirazın süresinde yapılmadığı ifade edilmiş, buna rağmen içeriğinden usulünce itiraz edildiği anlamı çıkan bir kısım hakedişler için de herhangi bir fiyat farkı hesabı yapılmamış, hükme esas alınması mümkün olmayan, bozma ile öngörülen hususları incelemekten uzak bu rapor esas alınarak davanın tümüyle reddi cihetine gidilmiştir.
Sözleşme ekleri arasında yer alan Yapı işleri Genel Şartnamesi’nin 40. maddesi HUMK’nın 287. maddesinde yer alan delil sözleşmesi niteliğindedir. Tarafların ispatını belli koşullara bağladıkları olguların ancak kararlaştırılan şekilde kanıtlanabilmesi mümkündür. Bu hususu taraflar yargılamanın her aşamasında ileri sürebilecekleri gibi mahkemenin de resen nazara alması gerekmektedir. Bu itibarla HUMK’nın 284. maddesi uyarınca yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, her bir geçici hakedişe Yapı İşleri Genel Şartnamesi’nin 40. maddesine uygun şekilde itiraz edilip edilmediği denetime elverişli şekilde araştırılmalı ve usulüne uygun şekilde itiraz edildiği saptanacak hakedişler açısından davalının yaptığı itirazlar da karşılanarak uyuşmazlık hakkında bir karara varılmalıdır.
Bunun yanında sözleşme ile işi yüklenen ortaklığın her iki ortağınca verilen vekâletnameye istinaden dava açıldığı halde karar başlığında ortaklardan sadece … İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin gösterilip diğer ortak … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin gösterilmemesi maddi hataya dayalı olup mahkemesince her zaman düzeltilebileceği, önceki bozma ilâmında belirtildiği halde adı geçen … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin adının karar başlığında temyize konu ikinci kararda da gösterilmemesi doğru olmamıştır.
Değinilen hususlar dikkate alınmadan ve bozma gerekleri yerine getirilmeden usul ve yasaya aykırı şekilde verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 06.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.