Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/3577 E. 2012/5306 K. 11.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3577
KARAR NO : 2012/5306
KARAR TARİHİ : 11.07.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat Özlem Yüzbaşıoğlu geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca eksik imalât bedeli ile gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesi istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemenin kısmen kabule dair kararı taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 01.09.2000 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine atıfta bulunduğu 07.01.1994 tarihli sözleşmeyle davacılara verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölümlerin 30.01.2001 tarihinde teslimi kararlaştırılmış, bu tarihte teslim edilmediği takdirde mesken başına her ay 100,00 TL kira bedeli ödenmesi kabul edilmiştir. Daha önce açılan davada inşaatın süresinde tamamlanamadığından 12.11.2001 tarihine kadar olan dönem için kira kaybına hükmedilmiş, eldeki bu davada yine teslimin gerçekleştirilmediği iddiasıyla rayiç kira bedeli istenmiştir. Kural olarak sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı tutarı taraflarını bağlar ise de uzun süreli gecikmelerde dahi tarafları için bağlayıcı olacağının kabul edilmesi, sözleşme ile beklenen yarar, tazminatın konuluş amacı, iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, hakkaniyete aykırı olacağı kanaati oluştuğundan Dairemizin maktu gecikme tazminatının değiştirilmeksizin uygulanması gerektiğine dair uygulamasından vazgeçilmesine karar verilmiştir. Maktu tazminatın süresiz uygulanmayacağı kabul edildikten sonra maktu tazminatın ne kadar süreyle tarafları bağlayacağı ve bu süreden sonra da tüm daireler için ne kadar süreyle tazminat ödeneceği hususlarına gelince; sözleşmedeki teslim süresi, gecikilen sürenin uzunluğu, öngörülen tazminat miktarı, geçen süre içinde gerçekleşen enflasyon, fiyat artışları,döviz fiyatları ve faiz oranlarındaki artış ve eksilişler,

rayiçlere göre istenebilecek miktar ile maktu tazminatın ödenmeye devam edilmesi halinde arsa sahibinin elde edebileceği miktarlar da gözönünde tutulmak suretiyle bilirkişi görüşünden de yararlanılarak sözleşmedeki düzenleme ve miktarın en az bir yıl süreyle mutlak bağlayıcı olacağı ve maktuen belirlenen miktar ile rayiçlere göre saptanacak miktar arasında en az bir misli fark olması koşuluyla hakkaniyete uygun biçimde hakim tarafından takdir edilmelidir.
Hakim tarafından belirlenen makul süreden sonraki gecikme tazminatı miktarı da, her bir bağımsız bölüm için taşınmazın mevkii, konumu, ülkenin ve inşaatın yapıldığı yerin sosyo-ekonomik koşullarına göre sözleşmede kararlaştırılmış gecikme tazminatının en az mahalli piyasa rayiçleriyle mahrum kalınan kira bedeli kadar olacağı ilkesi gözetilerek bilirkişiye hesaplattırılmalıdır. O halde davacının gecikme tazminatı isteminin açıklanan hususlar gözetilerek incelenmek, yine yangın merdiveninin eksik bırakıldığı ve yapım bedelinin 2.715,00 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden davacıların arsa payına isabet eden tutarın davalıdan tahsiline karar verilmek üzere karar bozulmalıdır.
3-Davalının sair temyiz itirazlarına gelince; sözleşmede gecikme tazminatına her aydan itibaren faiz ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığından temerrüt davanın açılmasıyla gerçekleşmiştir. O halde faizin dava tarihi yerine her gecikme döneminden başlatılması doğru olmadığından karar aykırı olmuştur (BK’nın 101/1. md.)
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davacılar, 3. bentte yazılı nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine, vekili olmayan davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 11.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.