Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/2688 E. 2011/8003 K. 27.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2688
KARAR NO : 2011/8003
KARAR TARİHİ : 27.12.2011

Davacı … ile davalılar 1-… 2-…, 3-… ve fer’i müdahil … arasındaki davadan dolayı … 2. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 07.01.2009 gün ve 2007/1038-2009/7 sayılı hükmü onayan Dairemizin 13.12.2010 gün ve 2009/4789-2010/6874 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptâli ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi ve cezai şart alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın … ve … yönünden reddine, … yönünden kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı ve fer’i müdahilin temyizi üzerine Dairemizden verilen fer’i müdahilin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına dair 13.12.2010 gün 2009/4789 Esas 2010/6874 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilince onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması istemli olarak karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar … ve …’un satıcı, …’nın şahit ve kefil ve davacının alıcı olarak yer aldığı 26.05.2007 tarihli tutanaktır başlıklı belge ile davalı 1. yüklenici … inşaat yaptığı 709 ada 5 parsel sayılı arsadaki 10 nolu daire, alt dükkan ve alt bodrum daireyi …’ye sattığını 70 milyar karşılığı parasını aldığını kabul etmiş, toprak sahibi olan …’unda çağrılarak onun onayının da alındığı 5 nolu daire, 10 nolu daire, dükkan ve alt bodrumun tapularını toprak sahibi olan …’un vereceği anahtar teslimi olarak teslim edileceği, edilmediği takdirde 140.000,00 YTL tazminat ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı … tutanağa konu arsadaki inşaatı tutanak tarihi itibariyle geçerli olan … 1. Noterliği’nde düzenlenen 23.05.2007 gün, 8987 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ile yapmayı üstlenmiş bulunduğu ve satılan bağımsız bölümler sözleşme gereği kendisine kalan dükkan ve daireler olduğundan tutanaktır başlıklı 26.05.2007 tarihli belge Borçlar Kanunu’nun 162 ve devamı maddeleri gereğince alacağın temliki niteliğinde ve yazılı şekilde yapılmış olması sebebiyle geçerlidir. Daha sonra 21.08.2007 gün 2966 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin yapılmış olması, temlik sözleşmesinin geçerliliğini etkilemediği gibi onu tadil eden bir sözleşme de değildir. Alınan bilirkişi raporuyla halen dahi inşaatın %50 aşamasında olması ve 1. yüklenicinin arsa sahibinden bağımsız bölüm talep etme hakkının doğmamış olması sebebiyle tapu iptâli ve tescil isteminde bulunulamaz ise de; temlik sözleşmesinde yazılı satış bedeli ve cezai şartın sözleşmenin tarafı olan yüklenici … ve kefil …’dan istenebilir. Her ne kadar tutanaktır başlıklı temlik belgesinin satıcılar bölümü altında arsa sahibinin adı yazılmış ve bu şekilde imzalanmış ise de; belgenin içeriğine göre arsa sahibinin sadece temlike onay amacıyla çağırılarak hazır edildiği satıcı olmadığı anlaşıldığından, satım bedelinin iadesi ve cezai şarttan sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu durumda 26.05.2007 tarihli tutanaktır başlıklı, alacağın temliki niteliğindeki belgenin geçerli olduğu, ancak yüklenicinin bağımsız bölümün adına tescilini isteyemeyeceği ve davalı yüklenici … ile Kefil … temlik belgesindeki satış bedeli ve cezai şarttan sorumlu olduklarından davanın 1. yüklenici … ve kefil … hakkında bedel ve cezai şart yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu … hakkındaki davanın reddi ve …’nın sadece satış bedelinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.Öte yandan davalı … hakkındaki dava, temlik sözleşmesinde arsa sahibi sıfatıyla yer aldığı ve davacıya satış yapan olmadığından taraf sıfatının bulunmaması, başka bir anlatımla pasif husumet yokluğundan reddedilmiş olup bunun hakkındaki davanın reddi nedeniyle davacının karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/II. maddesi uyarınca maktu vekâlet ücretiyle sorumlu tutulması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davalı … lehine daha fazla miktarda nisbi vekâlet ücreti tayini de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Yerel mahkeme kararının davacının temyizi yönünden bu gerekçelerle bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle Dairemizin 13.12.2010 gün, 2009/4789 Esas 2010/6874 Karar sayılı red ve onama kararının 2. bendinin kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılar …, … ve fer’i müdahilden alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.