Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/2401 E. 2011/2754 K. 05.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2401
KARAR NO : 2011/2754
KARAR TARİHİ : 05.05.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
İhbar Olunan :…
Davalılar

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalılar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan ıslah da nazara alınarak kısmen kabule dair verilen karar davacı ile davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümlerden 9 adet mesken ile 1 adet işyerinin 1/2 payının onun nam ve hesabına hareket eden … … tarafından üçüncü kişilere satıldığı anlaşıldığından hakkında tescil, olmadığı takdirde tazminat talebi bulunan bağımsız bölümler yönünden verilen red kararı yerinde görülmekle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında Urla Noterliğince düzenlenen 21.02.2000 günlü “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ile arsa sahiplerine ait 1485 ada 8 parsel ve 1486 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerine kat karşılığı inşaat yapılması ve yapılacak binalardan da 10 adet mesken ile 1 adet işyerinin 2/3 payının yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmış, 4. maddede ise yükleniciye verilecek bağımsız bölümlerin ferağ aşamaları gösterilmiştir. Aynı maddeye göre dört adet bağımsız bölümün devrinden sonra kalan diğer tüm bölümlerin devri yüklenicinin yapı kullanma izin belgesi aldıktan sonra gerçekleştirilecektir.
Ne var ki dava konusu uyuşmazlıkta davacı yüklenicinin henüz inşaatı tamamlamadığı ve yapı kullanma izin belgesini de almadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla teminat niteliği de taşıyan ve davacı adına tesciline karar verilen bağımsız bölüm ve pay yönünden ferağ koşullarının oluştuğundan söz edilemez.
O halde mahkemece davacı yükleniciye inşaatlardaki eksik ve kusurlu işleri tamamlaması ve yapı kullanma izin belgelerini alması için yetki ve mehil verilmesi, bunun sonucunda eksik ve kusurların giderilip yapı kullanma izin belgelerinin de alınması halinde şimdiki şekliyle tescile karar verilmesi, aksi durumda ise ilgili belediyesinden yapı kullanma izin belgelerinin alınması için gerekli masrafların sorularak yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan raporla saptanan eksik ve kusurlu işler bedeline ilave edilmesi suretiyle toplamı üzerinden ve birlikte ifa yoluyla tescile hükmedilmesi yerine eksik inceleme ile sonuca varılması doğru olmamıştır.
Bunun yanında ferağ koşulları oluşmadığı için davalı arsa sahiplerinin tapu devrine yanaşmamaları haklı olduğundan ve dava açılmasına sebep olduklarından bahsedilemeyeceğinden aleyhlerine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi, keza davacı yanca ıslah yoluyla dava konusu yapılan 181.000,00 TL’lik istem reddedildiği halde kendilerini vekille temsil ettiren davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi de kabul şekli bakımından usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.