Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/2228 E. 2011/4862 K. 25.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2228
KARAR NO : 2011/4862
KARAR TARİHİ : 25.07.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekilleri Avukat … ve Avukat … …. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

K A R A R –
Dava, davalı tarafça davacı aleyhine Ümraniye 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/11452 sayılı icra takibiyle yapılan takipten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemiyle açılmış, mahkemece davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere özellikle davacı tarafından tedbir uygulattırılmadan önce, davalının, bilirkişi raporunda belirtilen miktardan fazla tahsilat yapması ve alacağını fazlasıyla temin etmesi sebebiyle %40 icra inkâr tazminatına yönelik temyiz itirazları da yerinde görülmemiş, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında usulüne uygun şekilde sözleşme yapılmadan davacı belediyeye ait bir kısım yol, bordür, tretuvar ve istinat duvarı imalâtlarının 2007 yılında davacı …’nin eski başkanının talimatıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan işlerin davacı yararına ve faydalı olduğu bilirkişi raporuyla saptanmış ve fiilen de kullanılmakta olduğundan, BK. 410 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri doğrultusunda bedele hak kazanılacağının kabulü gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda 01.06.2007 ile 28.09.2007 tarihleri arasında gerçekleştirilen imalâtların o tarihlerdeki rayiçlere göre toplam bedelinin 426.864,00 TL olduğu saptanmıştır. İcra takibinde ise davalının 795.733,59 TL’yi tahsil etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafından 1.307.730,00 TL asıl, 25.037,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.332.767,23 TL’lik icra takibinin 880.903,23 TL’lik bölümünden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve davacı tarafından fazladan ödenen 368.869,59 TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesi gerekirken mahkemece usulüne uygun şekilde ihaleye çıkılmadan yapılan imalâttan dolayı davalının bedele hak kazanamayacağından bahisle, davanın tümden kabulü doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 825,00’er TL duruşma vekillik ücretinin karşılıklı olarak taraflardan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 25.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.