YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2213
KARAR NO : 2012/4551
KARAR TARİHİ : 19.06.2012
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat … ile davalı vekili avukat … ile avukat …. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Dava, davacının sözleşme ile ve sözleşme dışında yapmış olduğu imalâtların ödenmeyen bedelinin tahsili ile davalıya verilen teminat mektubunun kısmen iadesi istemiyle açılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kalubüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davada 04.01.2007 tarihli sözleşme uyarınca yapılan imalatın ve bunun dışındaki işlerin bedeli istenmiştir. Davacı tarafından A kulesi için yapılan imalâtlardan dolayı ödenmeyen 18.656,95 TL’lik alacak istemi davalı tarafından kabul edilmekle beraber kesin hesap yapılmadığı için ödenmediği, -3 ve -7 katlarda mevcut işlerin dava dışı … Şirketi tarafından gerçekleştirildiği ve bedelinin bu şirkete ödendiği; … Şirketince alacağı kalmadığına dair ibraname düzenlendiği, teminat mektubunun ise dava tarihi itibariyle iadesi şartları oluşmadığını belirtmiştir. Mahkemece aynı bilirkişi kurulundan alınan asıl ve ek raporlara dayanılarak ve nefaset ve ayıplı işlerin tutarı da mahkemece takdir olunarak sonuca varılmıştır. Yukarıda da değinildiği gibi A kulesindeki imalatın ödenmeyen bedelinde uyuşmazlık yoktur. -3 ve -7 katlarındaki imalat bakımından ise davacı tarafından düzenlenen fatura davalıya ihtarname ekinde gönderilmiş, davalı tarafından ihtarnameye verilen 15.01.2008 tarihli cevapta ihtarnamede gösterilen alacak miktarına ve bu imalatın davacı tarafından değil … şirketi tarafından yapıldığı hususunda bir itiraz ileri sürülmemiş, sadece imalâtta ayıpların bulunması nedeniyle karşı çıkılmıştır. Bu durumda -3 ve -7 katlarındaki imalatın da davacı tarafından yapıldığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu haliyle imalat açısından yanlar arasındaki uyuşmazlık eksik ve ayıplı imalatın bedelinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece takdir olunan bedel ile bilirkişilerce saptanan bedeller arasında fahiş fark bulunmaktadır. Özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlarda hakim kendi bilgisiyle sonuca ulaşamaz. Dava açıldıktan sonra da inşaatta ayıplı imalatların ortaya çıktığı tespit edilmiştir. İşin tesliminden itibaren 1 yıl süre ile imalata garanti verilip ayıplı ve eksik imalatın giderilmesi taahhüt edildiğinden, mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden gerektiğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle eksik ve ayıplı imalat tutarı davadan sonra ortaya çıkan ayıplar da dahil saptanmalı, davacı alacağından düşülerek dava karara bağlanmalıdır.
Teminat mektubuna ilişkin isteme gelince; yanlar arasında imzalanan sözleşmede davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun sözleşmeyle kararlaştırılan garanti süresinin bitmesinden sonra iade edileceği kabul edilmiştir. Bir kısım işlerin 12.03.2007’de geçici kabulünün yapıldığı gözönüne alındığında bu haliyle dava tarihi itibariyle bir yıllık garanti süresinin geçmediği anlaşıldığından, teminat mektubunun iadesi bakımından, dava açma süresi başlamamış olup, bununla ilgili istemin reddine karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.