Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/1267 E. 2011/3181 K. 31.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1267
KARAR NO : 2011/3181
KARAR TARİHİ : 31.05.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı; iş sahibi tarafından açılan karşı dava ise maddi ve manevi tazminat istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-HUMK’da 14.07.2004 gün 5219 Sayılı Kanun’un 2A maddesinin c fıkrası yapılan değişiklikle kesinlik sınırı 01.01.2008 tarihinden itibaren 1.250,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı 02.04.2008 tarihlidir. Asıl davada talep edilen miktar 1.245,00 TL olup, bunun 484,16 TL’si yönünden dava kabul edilmiş, kalan miktar yönünden ise reddedilmiştir. Asıl dava yönünden kabul edilen ve reddedilen miktarlar dikkate alındığında, karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara yönelik temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan gerekçeyle asıl dava yönünden verilen kararın kesin olması dikkate alınarak tarafların temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Karşı dava yönünden taraf vekillerinin temyiz itirazlarına gelince;
HUMK’nın 409/V. maddesinde işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların açılmamış sayılmasına karar verileceği mahkemece kayıtların kapatılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, yargılamanın 21.06.2006 tarihli oturumu için davalı karşı davacı vekili mazeret dilekçesi vermiş, hazır olan davacı vekili mazerete bir diyecekleri olmadığını belirtmiş, mahkemece mazeretli sayılma istemi konusunda herhangi bir karar verilmemiş, duruşma 22.09.2006 tarihine ertelenmiştir. Yargılamanın bundan sonraki 22.09.2006, 01.12.2006, 21.02.2007, 18.04.2007, 06.07.2007 tarihli oturumlarına davalı karşı davacı vekili veya asıl gelmiş, karşı davayı takip etmişlerdir. Yargılamanın 10.10.2007 tarihli oturumuna davalı karşı davacı vekili katılmamış, mazeret dilekçesi vermiş, davacı vekili mazerete bir diyecekleri olmadığını bildirmiş, mahkemece tebligat masrafı ekli olmadığından, davalı karşı davacı vekilinin mazeretli sayılma isteminin reddine karar verilmiş, duruşma 26.12.2007 tarihine ertelenmiştir. Davalı karşı davacı vekili 26.12.2007 tarihli oturum için mazeret dilekçesi vermiş, davacı vekili, davalı karşı davacı vekilinin 21.06.2006 tarihli oturuma gelmediğini, üç ay içerisinde davasını yenilemediğini belirterek, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı karşı davacı vekilinin mazerete kabul edilmiş, yeni duruşma günü ile birlikte bilirkişi raporunun davalı karşı davacı vekiline tebliğine karar verilmiş, aynı gün davalı karşı davacı vekiline tebligat çıkarılıp, duruşma günü bildirilmiştir. Bunun üzerine duruşmanın ertelendiği 02.04.2008 tarihli oturuma davalı karşı davacı vekili gelmiş, mahkemece 21.06.2006 tarihli oturuma davalı karşı davacı vekilinin gelmemesi ve üç aylık süre içerisinde de davasını yenilememesi nedeniyle karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı karşı davacı vekili 21.06.2006 tarihli oturuma katılmamış, mazeret dilekçesi vermiş, davacı vekili mazerete bir diyeceği olmadığını bildirmiş, mahkemece mazeretin kabul edilmediğine veya dosyanın işlemden kaldırıldığına ilişkin bir karar verilmemiştir. Daha sonraki oturumlara davalı karşı davacı vekili veya asıl sürekli katılmıştır. Davalı karşı davacı vekili 26.12.2007 tarihli oturuma katılmamış, mazeret dilekçesi vermiştir. Bu oturum ara kararı ile mazeret kabul edilmiş, duruşma gününün bilirkişi raporu ile birlikte davalı karşı davacı vekiline bildirilmesine duruşmanın 02.04.2008 tarihine ertelenmesine karar verilmiş, aynı gün tebligat çıkarılarak gereği yapılmış, davalı karşı davacı vekili 02.04.2008 tarihli son oturuma da katılmıştır. Davalı karşı davacı vekilinin katıldığı son oturumda, 21.06.2006 tarihli oturuma davalı karşı davacı vekilinin gelmemesi ve üç aylık süre içerisinde davasını yenilememesi nedeniyle karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı karşı davacı vekilinin mazereti 21.06.2006 tarihli oturumda davacı vekili tarafından kabul edilmiş, mahkemece dosyanın karşı dava yönünden işlemden kaldırılmasına karar verilmemiştir. Daha sonraki oturumlara ve keşfe davalı karşı davacı vekili veya asıl katılmış, davacı vekili tarafından karşı dava yönünden bir itiraz ileri sürülmemiş, 26.12.2007 tarihli oturumda da davalı karşı davacı vekili mahkemece mazeretli olarak kabul edilmiş, 02.04.2008 tarihli oturuma da davalı karşı davacı vekili katılmıştır.
Bu durumda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmediği, davalı karşı davacı vekilinin gelmediği oturumlarda mezaretli kabul edildiği ve karşı davanın takipsiz bırakılmadığı dikakte alınmaksızın yazılı şekilde karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle yüklenici tarafından açılan asıl dava yönünden tarafların temyiz itirazlarının kararın kesin olması nedeniyle reddine, 2. bent uyarınca karşı dava yönünden verilmiş olan davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın karşı davanın davacısı iş sahibi … yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre yüklenici … vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 9,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-k.davalı …’den alınmasına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı …’na geri verilmesine, 31.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.