YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/851
KARAR NO : 2010/1637
KARAR TARİHİ : 23.03.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmesinden doğan ihtilâflarda kural olarak sözleşme ilişkisinin kurulduğu ve işin sözleşme ile eklerine uygun olarak tamamlanıp iş sahibine teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye bedelin ödendiğini ispat etmek de iş sahibine aittir. Davacı 26.05.2008 tarihli faturadaki işlerin yapıldığını ileri sürerek alacak isteminde bulunmuş, davalı da icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde davacının kendisine ait binanın dış kısmının taş kaplamasını metresi 35,00 TL’den yaptığını parasını da işi bitirdikten sonra elden nakit olarak ödediğini beyan etmek suretiyle akdî ilişkiyi kabul etmiştir. Ancak tarafların iş bedeli konusunda uzlaştıkları bir rakam bulunmamaktadır. Akdî ilişki bu şekilde kabul edildiğine göre açılan davada yüklenicinin ayrıca sözleşmenin varlığını yazılı delillerle kanıtlanmasına gerek yoktur. BK’nın 366. maddesi hükmünce bu halde iş bedelinin bilirkişiye işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre tesbit ettirilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece konusunda uzman bilirkişi marifetiyle işin yapıldığı mahalde keşif yapılıp yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalâtın ve işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin hesap ettirilerek bedelin ödendiğini ispat külfeti davalı iş sahibine ait olduğundan davalı tarafından kanıtlanacak ödemeler düşüldükten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken kanıt yükü konusunda yanlış değerlendirme ve eksik incelemeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.