Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/7715 E. 2012/753 K. 09.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7715
KARAR NO : 2012/753
KARAR TARİHİ : 09.02.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle davalı hakkında başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli istemiyle açılmış; mahkemece, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6954 takip sayılı dosyasına davalının vâki itirazının iptâline ve icra inkâr tazminatının reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6954 takip sayılı dosyası kapsamından; davacının davalı hakkında adi takip yoluyla başlatmış olduğu icra takibinde, 8.727,36 TL asıl alacak ve 137,46 TL işlemiş temerrüt faizinin tahsilinin istendiği, takip borçlusu davalının süresindeki itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; itirazın iptâli davasının da İİK’nın 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü niteliğinde olan bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Davada, davalı şirkete yapılan elektrik işinin bedeli uyuşmazlık konusudur. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Yanlar arasındaki akdî ilişki, niteliğince, BK’nın 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir “eser” sözleşmesidir. Eser sözleşmesinde, işin bedeli sözleşmenin taraflarınca önceden kararlaştırılmamış ya da yaklaşık olarak kararlaştırılmış olması ve bedelde de uyuşmazlık bulunması durumunda yüklenicinin hakettiği iş bedelinin miktarı, BK’nın 366. maddesi hükmü gereğince, işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla ve gerektiğinde yerinde keşif de yapılmak suretiyle yaptırılacak inceleme sonucu mahkemece belirlenir. Somut olayda da iş bedeli, yanlar arasında çekişmelidir. Mahkemece, işin uzmanı olmayan
bilirkişiye yaptırılan inceleme sonucu alınan ve hükme dayanak alınan bilirkişi raporu BK’nın 366. maddesi hükümde öngörülen yasal yönteme uygun değildir. Mahkemece, sözü edilen bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan, BK’nın 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak takip ve dava konusu temerrüt faizine temerrüt faizi uygulanması sonucunu doğurur şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi; icra takibinden önce BK’nın 101/1. maddesi hükmü uyarınca davalının davacı tarafından borçlu temerrüdüne düşürülüp düşürülmediği araştırılmadan takip konusu temerrüt faizi üzerinden de mahkemece davalının itirazının iptâline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek; uzman bilirkişi aracılığıyla işin yapıldığı yerde keşif ve inceleme yapılarak, BK’nın 366. maddesi hükmünde öngörülen yasal yönteme uygun şekilde bilirkişi raporu alınıp davacının hak ettiği iş bedelinin mahkemece belirlenmesi, taleple bağlılık ilkesinin gözetilmesi ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığın çözümlenmesinden ibaret olmalıdır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.