Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/6488 E. 2011/1469 K. 10.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6488
KARAR NO : 2011/1469
KARAR TARİHİ : 10.03.2011

Davacı … İnş. Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalılar 1-… İnş. ve San. A.Ş., 2-… İnş. ve Tic. A.Ş. arasındaki davadan dolayı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.09.2008 gün ve 2006/271-2008/407 sayılı hükmü onayan Dairemizin 24.05.2010 gün ve 2009/2855-2010/2887 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı, %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemizce onanmış, onama kararına karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece yanlar arasında imzalanan ve 27.06.2003 tarihine kadar yapılan imalâtlara ilişkin olarak düzenlenen ibranameye dayanılarak dava reddedilmiş ise de ibra belgesinin imzalanmasından sonra davacı hataen unutulan alacaklarının tahsili için 13.10.2003 tarihli 5.900,00, 10.11.2003 tarihli 2.507,00 liralık iki adet faturayı davalıya göndermiş, bu faturalara süresinde itiraz edilmediği ve TTK’nın 23/II. maddesi uyarınca münderecatı kabul edilmiş sayılacağı gibi davalının ticari defterlerine işlenmiş, bedelin ödenmemesi üzerine davalıya keşide olunan ihtarın düzenlendiği 24.08.2005 tarihine kadar da ticari deftere hataen kaydedildiğini davacıya bildirilmemiştir. Bilindiği üzere TTK’nın 84. maddesi uyarınca kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı sahibi ve halefleri aleyhinde delil teşkil edeceğinden ve olayda hataya düşüldüğü BK’nın 31. maddesindeki süre içerisinde davacıya bildirilmediğinden davalı icra takibine konu edilen borcun aslını ve temerrüde düştüğü tarihten takibe kadar işleyen faizini ve takipten sonra işleyecek faizi ödemekle mükelleftir. Bu sebeple mahkemece davanın reddine dair verilen kararın bozulması gerekirken Dairemizce onanması doğru olmadığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle Dairemizin 24.05.2010 gün ve 2009/2855 Esas 2010/2887 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak Mahkemenin usul ve yasaya uygun bulunmayan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.