Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/646 E. 2011/1336 K. 07.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/646
KARAR NO : 2011/1336
KARAR TARİHİ : 07.03.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, 01.07.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin kararlaştırılan sürede ifa edilmemesi sebebiyle feshi ve 9 nolu daire üzerine konulan ipotek kaydı ile birlikte tapunun davacı hissesi oranında iptâli ile adına tescili, birleşen davalar ise akdin feshi ve diğer arsa sahipleri üzerindeki tapu kayıtlarının davacı hissesi oranında iptâli ile adına tescili istemiyle açılmış, mahkemece, akdin geriye etkili feshi isteminin kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı arsa sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında imzalanan sözleşmeye göre inşaatın ruhsat tarihinden itibaren 2 yıl sonra yani 24.12.1998’de tamamlanması gerekirken, kararlaştırılan bu kesin vade geçmesine rağmen inşaat %44 seviyesinde yarım bırakılmak suretiyle yüklenici tarafından terk edilmiştir. Bu durumda akdin geriye doğru etkili feshi kararı yerindedir. Akdin ifası aşamasında yükleniciye sermaye temini amacıyla tapuda devredilen bağımsız bölümler ve bu bölümler üzerine konulan şerhlerin iptâli yerine bu istemin reddi yerinde olmamıştır. Çünkü bu işlemler avans niteliğinde gerçekleştirilmiş, kesinleşmesi inşaatın sözleşmesine, plân ve projesine, ruhsat ve imar mevzuatına uygun şekilde yapılıp teslimine bağlıdır. İnşaat yarım kaldığına göre davacı arsa sahibi … yüklenici üzerindeki tapu kayıtlarının ve tapuya konulan şerhlerin iptâlini talep edebileceği gibi, aynı sözleşme uyarınca diğer arsa sahipleri üzerindeki kayıtların da hissesi nisbetinde iptâlini talep etme hakkına sahiptir. Bu nedenle mahkemece asıl davada Naime lehine tesis olunan ipotek kaydının terkinine, birleşen davada ise diğer arsa sahipleri adına kayıtlı tapu paylarının, hissesi nispetinde iptâline karar verilmelidir.
Diğer yandan, açılıp birleştirilen üç ayrı dava olduğu, her bir davada ayrı bir hüküm tesisi gerektiği, masraf ve vekâlet ücretlerinin de her bir davada ayrı ayrı değerlendirilip takdir edilmesi gerekirken, tek bir dava varmışçasına değerlendirilerek hüküm altına alınması doğru olmamıştır.
Belirtilen nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün temyiz eden davacı … yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı …’a geri verilmesine, 07.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.