Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/6418 E. 2012/167 K. 19.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6418
KARAR NO : 2012/167
KARAR TARİHİ : 19.01.2012

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı …- Tekstil vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat …ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı karşı davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı karşı davalı yüklenici tarafından açılan davada, davalı karşı davacının gönderdiği kumaşlar üzerinde yapılan gofre işleminden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talep edilmiş, davalı-karşı davacı tarafından açılan davada ise davacı karşı davalıya işlem için gönderilen bir kısım kumaşların iade edilmemesi sebebiyle aynen iade, olmazsa şimdilik 15.000,00 TL’nin tahsili istenilmiş, mahkemece asıl dava kabul edilmiş, birleşen dava reddedilmiştir.
Yargılama sırasında davalı karşı davacı, davacı karşı davalının sigortalı çalışanı dava dışı …’a 5460 … ödediklerini iddia etmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak bu ödeme taraf defterlerinde kayıtlı olmadığından davacı karşı davalı alacağının hesabında dikkate alınmamış ise de BK’nın 32 ve 39. madde hükümleri dikkate alınarak adı geçen kişinin davacı karşı davalı şirket adına hareket edip etmediği bu kişinin işlemlerine icazet verilip verilmediği araştırılmamıştır. Mahkemece bu konuda davacı karşı davalının defter ve kayıtları bilirkişilerden alınacak ek raporla incelettirilmeli, şirketin temsilcisi gibi hareket ettiğinin anlaşılması halinde davacı karşı davalı alacağından bu kişiye yapılan ödeme mahsup edilmeli, aksi halde davalı karşı davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonuca varılmalıdır.
3-Davalı karşı davacı tarafından açılan davada davacı karşı davalıya işlenmek üzere gönderilen kumaşlardan bir kısmının iade edilmediği belirtilerek bunların aynen iadesi, olmazsa bedelinin tahsili istenilmiş, davacı karşı davalı 26.05.2009 tarihli dilekçesinde ellerinde 6000 mt kumaş bulunduğunu, bunların davalı karşı davacıdan olan alacakları karşılığında hapis haklarını kullandıklarını belirtmiştir. Mahkemece asıl davada davacı karşı davalının alacağının tahsiline karar verilmiş olduğuna göre davacı karşı davalı elinde kalan 6000 mt kumaşın aynen iadesi veya bedelinin birleşen davada kabulü gerekirken, birleşen davanın tümüyle reddedilmesi doğru olmamıştır.
4-Birleşen davada, asıl davanın davacısı lehine takdir olunan vekâlet ücretinin davalı birleşen davacı asilden tahsili yerine vekilinden tahsili de doğru olmamış, kararın açıklanan sebeplerle davalı karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4. bentler uyarınca kararın temyiz eden davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı …’ya geri verilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.