Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/6403 E. 2012/315 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6403
KARAR NO : 2012/315
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, taraflar arasında imzalanan üç adet sözleşmeye konu işlerin yapılması karşılığı alacağın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, mahkemenin davanın kabulüne dair kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme kararını temyiz eden davacının dilekçesi harçlandırılmadığı gibi deftere de kaydedilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmelidir.
2-Davalının temyizine gelince;
Taraflar arasında 01.07.1995, 27.12.1995, 05.02.1997 tarihlerinde olmak üzere inşaat, imalât ve hizmete ilişkin sözleşmeler imzalanmıştır. Bu sözleşmelere göre 11.04.2003 tarihli tediye makbuzuyla verilen üç adet toplam 182.000,00 TL tutarlı çekler nedeniyle yapılan takip sonucu, çeklerin yetkisiz kişilerce imzalanması sebebiyle iptâline karar verildiği kararın dereceattan geçmek suretiyle kesinleşmesi üzerine eldeki alacak davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, çekler verilmek suretiyle davacı alacağının varlığı davalı tarafından kabul edildiğinden davanın da kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Oysa çeklerin geçersizliğine karar verildiğine göre bu çekler nedeniyle alacağın sabit olduğu görüşünde isabet yoktur. Zira yüklenicinin sözleşmeler uyarınca gerçekleştirdiği imalât ve hizmet işlerini ispatı gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman teknik bilirkişilerle mahallinde inceleme
yaptırılarak az yukarıda değinilen sözleşmeler uyarınca davacının sözleşme fiyatlarıyla ve sözleşmede fiyatları olmayanlar var ise yapıldığı yıl piyasa fiyatlarıyla hakedişini hesaplatmak, bundan ödendiği ihtilâf konusu olmayan 29.000,00 TL’nin mahsubuyla varsa bakiye alacağın tahsiline karar vermekten ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.