Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/6080 E. 2011/5271 K. 21.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6080
KARAR NO : 2011/5271
KARAR TARİHİ : 21.09.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 29.12.2006 tarihli mobilya anlaşmasına dayalı alacak istemiyle açılmış, davalı imalâtın eksik yapıldığını, ayrıca davalıca ödenen avansın iade edildiği gibi ayrıca banka aracılığıyla ödemede bulunulduğunu belirterek, kalan 20.500,00 TL dışındaki istemin reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemenin davanın kabulüne dair kararı, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının tek taraflı yaptırdığı tespite itibarla davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa tespit raporu davalıya tebliğ edilmediği gibi yargılama aşamasında davalı tarafından rapora itiraz edilmiştir. HUMK’nın 284. maddesi uyarınca, davalı itirazları karşılanmak ve gerçeğin ortaya çıkmasını sağlamak üzere uzman bilirkişi aracılığıyla yeniden inceleme yapılmadan ve davalının ödeme savunmaları incelenmeden hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif yapmak, taraflarca sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlara göre ve davacının montajını yapmadığı bir kısım imalâtın da sözleşmeye uygun olup olmadığı belirlenerek uygunsa, sözleşme koşullarında montaj yapılmadığı gözetilerek montajsız bedelini davacı alacağına ilave etmek suretiyle davacının toplam alacağını bulmak, bundan davalının usulen kanıtlayabildiği ödemelere ilişkin delilleri toplanmak suretiyle gerektiğinde yemin teklifine hakkı olduğu da davalıya hatırlatıldıktan sonra saptanan toplam ödemesi mahsup edilerek varsa davacı alacağının 21.04.2008 tarihli ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü anlaşıldığından ihtarnamenin tebliğ tarihine verilen 7 günlük ödeme süresi eklendikten sonra bulunan temerrüt tarihinden itibaren faize hükmetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davalının temerrüde düştüğü tarih gözetilmeden teslim tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.