Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/5956 E. 2012/311 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5956
KARAR NO : 2012/311
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup, davada, eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli talep edilmiş, mahkemece kısmen kabule dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin varlığı ve kapsamı çekişme konusu değildir. Anılan sözleşme BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Eser sözleşmelerinde açık ayıplar yönünden BK’nın 359. maddesi uyarınca eserin imal ve teslimini müteakip iş sahibinin işlerin mutad cereyanına göre o şeyi muayene ve kusurları varsa bunları yükleniciye ihbar zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi takdirde BK’nın 360. maddesindeki hakların kullanılabilmesi mümkün değildir. Eksik işlerin giderilme bedeli ise herhangi bir ihbar mükellefiyetine tabi olmaksızın zamanaşımı süresi içerisinde her zaman talep edilebilir. Somut uyuşmazlıkta dinlenen tanık beyanlarından iş sahibinin BK’nın 359. maddede öngörülen makul süre içerisinde açık ayıpları yükleniciye ihbar ettiği, ancak yüklenicinin bu ayıpları iş sahibini oyalamak suretiyle
gidermediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla bilirkişilerden alınacak ek raporla dava tarihindeki serbest piyasa rayiçleriyle tespit edilen açık ayıpların giderilme bedelinin hesaplatılarak hüküm altına alınması yerine ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle bu konuya ilişkin istemin reddi doğru olmamıştır.
Bunun yanında inşa edilen binada bir kısım bölümlerde radyatör peteklerinin bulunmadığı tespit edilmiş olup bu husus açıkça eksik iş niteliğinde olduğundan anılan radyatör peteklerinin bedelinin de davacılar yararına hüküm altına alınması yerine açık ayıp olduğu ve bu konuda ihbarda bulunulmadığı gerekçesiyle reddi de hatalı olmuştur.
Değinilen hususlar nazara alınmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.055,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.