Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/5762 E. 2012/149 K. 19.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5762
KARAR NO : 2012/149
KARAR TARİHİ : 19.01.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı iş sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı yüklenicinin davalı iş sahibine ait dairenin işlerini yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı iş sahibi tarafından 28.12.2004 tarihinde doğalgaz ve diğer aboneliklerin başlatılmış olması dikkate alındığında işin 2004 yılı içerisinde yapıldığı ve aynı yıl sonunda davalı iş sahibine teslim edildiği sonucuna varılmaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığına ve taraflar da yapılan işin bedeli konusunda anlaşamadıklarına göre, iş bedelinin BK’nın 366. maddesi uyarınca yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir. Bilirkişi kurulu tarafından 2009 yılı … birim fiyatlarına göre iş bedelini hesaplayan rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde, sadece davalı iş sahibine ait 7 nolu bağımsız bölüme yapılan imalât bedelinin tahsilini istemiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda davalıya ait 7 nolu bağımsız bölüm dışında, dava konusu olmayan 2 adet daireden de davalının payına düşen imalât miktarı da dikkate alınarak rapor düzenlenmiştir. Mahkemece de bu rapora göre hüküm kurulduğuna göre, talep aşılmış ve karar HMK’nın 26. maddesine aykırı olmuştur.
4-Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde 01.01.2006 tarihinden itibaren faiz isteminde bulunmuş, bu istek mahkemece kabul edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibini davanın açılmasından önce, miktar belirtir ve ödeme ister ihtarname veya yazı göndererek BK’nın 101/I. maddesi uyarınca temerrüde düşürmemiştir. Davalı iş sahibi dava dilekçesinde istenilen miktar yönünden davanın açıldığı 10.07.2009 tarihinde, ıslahla arttırılan miktar yönünden de ıslah harcının yatırıldığı tarihte temerrüde düştüğü halde, asıl davaya konu yapılan miktar yönünden faizin dava tarihi yerine, 01.01.2006 tarihinden başlatılması da hatalı olmuştur.
5-Davalı yüklenici vekili 14.06.2010 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesiyle istemini 42.000,00 TL daha arttırmıştır. Davalı iş sahibi 21.06.2010 tarihinde havale edilen dilekçesiyle ıslah talebine karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur. BK’nın 126/VI. maddesine göre, zamanaşımı 5 yıldır. Yüklenici tarafından iş 2004 yılında yapılıp yıl sonunda teslim edildiğine göre 14.06.2010 tarihli ıslah 5 yıllık zamanaşımının dolmasından sonra yapıldığından, ıslahla arttırılan miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu istemin de kabulü hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; dosyaya rapor veren bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, gerekirse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan keşif yapılıp rapor alınarak, davacı yüklenici tarafından davalıya ait 7 nolu bağımsız bölümde yapılan işlerin bedellerinin yapıldığı yıl olan 2004 yılı mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılmasından, alınacak raporun Yargıtay denetimine elverişli olmasına gerekli özenin gösterilmesinden, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulmasından, dava dilekçesinde dava konusu yapılan miktarın kabul edilecek kısmı yönünden faizin 10.07.2009 dava tarihinden başlatılmasından ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibinin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2, 3, 4 ve 5. bentler uyarınca davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, 900,00 TL vekâlet ücretinin davacı yükleniciden alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı iş sahibine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.