Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/5585 E. 2011/6350 K. 31.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5585
KARAR NO : 2011/6350
KARAR TARİHİ : 31.10.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, maddi ve manevi tazminatların tahsili istemleri ile açılmış; mahkemece, davalılardan … hakkındaki davanın husumet yönünden reddine ve davalı şirket hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.987,41 TL maddi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı vekili, yanlar arasında yapılan “sözlü” anlaşma gereğince, Nisan 2006 tarihinde “… mah. … cad. No:144 …/…” adresinde bulunan davacının işyerindeki cephe kompozit kaplama, rüzgarlık girişi ve doğrama işlerinin imalât ve montajı işinin yapımını davalı şirketin yüklendiğini; davalıya 18.500,00 TL’nin ödenmiş olmasına karşın 14.140,00 TL + KDV’nin toplamı tutarında iş yaptığını ve buna göre davalıya 1.900,00 TL fazla ödeme yapıldığını; dış cephe işlerinin tamamlanması için dava dışı şirkete 4.720,00 TL ve yine alçıpan işlerinin tamamlanması için de dava dışı başka bir şirkete 472,00 TL ödeme yapıldığını ve ayrıca geri dönülemez hatalı imalâtlardan dolayı bir kısım malzemelerin sökülüp yeniden imâl edilmesi gerektiğinden; bu ayıplı işlerin giderilmesi bedelinin de 5.956,00 TL olduğunu ileri sürerek toplam 13.046,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davacı ile davalı şirket arasındaki akdî ilişki; niteliğince, Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımı yapılan bir “eser” sözleşmesidir. Davacı şirket eser sahibi; davalı şirket ise, yüklenicidir. Dava dilekçesinde belirtilen işlerin yapımını davalı yüklenicinin yüklenmiş olduğu çekişmesizdir. Tüm iş bedelinin KDV hariç 13.764 USD olduğu hususu da tarafların
kabulündedir. Borçlar Kanunu’nun 365/I. maddesi hükmü gereğince, iş-eser bedeli, yanlarca önceden götürü olarak kararlaştırılmışsa, yüklenici, eseri kararlaştırılan fiyatla yapmak zorundadır; eser, önceden tahmin edilenden daha çok çalışmayı ve gideri gerektirmiş olsa bile yüklenici, bedelin artırılmasını isteyemez. İş bedelinin yanlarca götürü olarak kararlaştırılmış olması durumunda; yüklenicinin hakettiği ve isteyebileceği iş bedeli tutarı, mahkemece, uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulunca yerinde keşif yapılarak, yüklenicinin işten el çektiği tarihteki yapılan işin, varsa nefaset farkları da düşülerek tüm işe oranının saptanması, bu oranın götürü bedele uygulanması, çıkan bu miktardan iş sahibinin ödediği miktar da düşülerek varılacak sonucuna göre belirlenebilir. Oysa, mahkemece, hükme dayanak bilirkişi kurulu raporu, yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun değildir.
Eser sahibi tarafından, talep edilen eksik ve kusurlu işler bedelinin yükleniciden tahsiline karar verilebilmesi için eser sözleşmesinin yürürlükte tutulması ve tüm iş bedelinin yükleniciye ödenmiş olması zorunludur. Bu sebeplerle mahkemece, yükleniciye fazladan ödendiği ileri sürülen 1.816,55 TL’nin tahsiline karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru olmamıştır.
Tüm bu sebeplerle mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişi kurulu ya da bilirkişi aracılığı ile yerinde keşif yapılmak suretiyle yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun ve tarafların itirazlarını da cevaplar şekilde yüklenici davalının hakettiği iş bedelinin belirlenmesi ve davacı tarafça yapılan ödemelerin mahsubundan sonra, davalının bakiye alacağının bulunup bulunmadığının saptanması, varsa eksik işlerin bedelleriyle ayıplı işlerin giderim bedelinin 2006 yılının son aylarındaki rayiçler itibariyle hesaplanması ve talep de aşılmamak koşuluyla eksik ve kusurlu işler bedeli tutarına ilişkin rapor alınması ve varılacak sonuca göre uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.