Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/4696 E. 2011/7545 K. 15.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4696
KARAR NO : 2011/7545
KARAR TARİHİ : 15.12.2011

Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Dava, tazminat istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan 21.11.2007 tarihli sözleşmeyi davalı şirket adına imzalayan …’nın davalı şirketi temsile yetkili olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketi temsilin yetkili iki imza ile yapılacağı ve sözleşmelerinde bu nitelikleri taşıyan iki kişi tarafından imzalanması gerektiği uyuşmazlık konusu değildir. Dosyadaki 21.11.2007 tarihli sözleşmeyi imzalayan şirketi temsile yetkili kişilerden olmadığı için bu sözleşme davalı şirketi bağlayıcı nitelikte kabul edilemez. Davacı tacir olup, sözleşme yaptığı davalı şirketin temsilcilerini araştırma yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı şirket tarafından bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan sözleşmenin imzalandığı anlaşılmaktadır.Sözleşmenin bağlayıcı olmaması durumunda bedele hak kazanılabilmesi için vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca davalı şirket yararına faydalı veya zorunlu işlerin yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacı tarafça davalı şirket yararına faydalı veya zaruri iş yapıldığı da kanıtlanmış değildir. Bilirkişiler tarafından raporda davalı şirketin sorumluluğunu gerektirdiği belirtilen miktar, tamamen davacı şirket tarafından çalışanlara ödenen ücret olup, davalı şirketin bu ödemeler nedeniyle sorumlu olacağının kabul edilmesi mümkün değildir.Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı şirket yararına BOZULMASINA, 825,00 TL vekâlet ücretinin davacı şirketten alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.