Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/4446 E. 2011/5571 K. 03.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4446
KARAR NO : 2011/5571
KARAR TARİHİ : 03.10.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 02.10.1997 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davacı iki arsa sahibine verilmesi gereken, 9 adet dairenin geç tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında imzalanan sözleşmeye göre inşaatın anahtar teslimi şeklinde tamamlanması gerekmektedir. Sözleşmede belirtilen tarihte inşaatın teslim edilmediğinde uyuşmazlık yoktur. Davalı cevabında, teslim konusunda davacıların 3 sene süre uzatımı verildiğini savunmuş ise de, bu hususu usulen ispat edememiştir. Davacıların istemi reddedilen 4 dairesinin ise süresinde teslim edildiğini, ispat külfeti kendisinde olan davalı kanıtlayamamıştır. Her ne kadar bir kısım davalı şahitleri oturulan dairelerin 2004 yılında teslim edildiğini ifade etmiş iseler de, süre uzatımı veren dava dışı arsa sahibi İsa tarafından düzenlenen belgeden de o tarih itibariyle inşaatın teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, teslimi kanıtlayamayan davalı, 4 daire için de gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğundan, bu istemin reddi doğru olmamıştır. Diğer yandan reddedilen bölüm için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, davalı adına yargılamaya katılan ve sonradan istifa eden Avukat … ’nun tevkil ettiği Avukat … yargılamalara katılmış ise de, tevkil eden avukatın davalı kooperatif tarafından verilmiş bir vekaletnamesi bulunmadığından, buna ilişkin hüküm de yerinde görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince, imzalanan sözleşmede, gecikme halinde her yıl sonundan itibaren alacağa faiz yürütüleceğine dair bir hükme yer verilmediğinden, davalıya gönderilen ihtarda istenilen miktar için 24.02.2007’den daha sonraki dönemde işleyen gecikme alacakları için temerrüt oluşmadığından dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yerine dönem yılı sonundan faiz uygulanması doğru olmamıştır. Diğer yandan, davacılar her dönem için istedikleri kira miktarını belirlediklerinden, kira alacaklarının bu miktarlar baz alınarak hesaplanması yerine, bilirkişilerin talebi aşarak fazla hesap yapmaları ve bu miktarların karara esas alınması da HUMK.nın 74. maddesine aykırı bulunmuştur.
Karar belirtilen nedenlerle davalı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine 2. bent gereğince hükmün temyiz eden davacılar, 3. bent uyarınca ise davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.