YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/436
KARAR NO : 2011/3149
KARAR TARİHİ : 30.05.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı-k.davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat …… ile davalı-k.davacı vekili Avukat …… geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, borçlu olmadığının tespiti, iş bedeli alacağı ile teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi için yapılan giderlerin tahsili ve teminat mektuplarının iadesi, birleşen dava fazla ödemenin iadesi istemleriyle açılmış, mahkemece davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının dava dilekçesindeki beyanına göre davalı Bakanlığın 30.12.2002 tarihli faksı ile 426.658,18 TL’nin 10.01.2003 tarihine kadar ödenmesinin istendiği bundan sonra 14.01.2003 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama sonucunda, yüklenici şirketin kesin hesap borcunun 144.358,77 TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, yüklenici şirketin istenilen miktarla karşı davada hükmedilen miktar arasındaki fark kadar borçlu olmadığı sonucuna varıldığı halde, yüklenici şirketin borçlu olmadığının tespiti davasının tümden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Birleşen davanın davacısı Bakanlık adına davayı açan Hazine vekili dava dilekçesinde reeskont faizi isteminde bulunmuştur. Mahkemece birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Birleşen davanın açıldığı tarihte yasal faiz, reeskont faiz oranları aynı ise de, 01.05.2005 tarihinden itibaren her iki faizin oranları ayrılmış, yasal faiz oranı, daha düşük olarak belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, davacı Bakanlığın istemi de dikkate alınarak, değişen oranlar da dikkate alınmak suretiyle, reeskont faiz ile tahsil kararı verilmesi gerekirken, birleşen dava yönünden kabul edilen miktara, yasal faiz uygulanarak tahsil kararı verilmesi de hatalı olmuştur.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. bent uyarınca yüklenici şirket, 3. bent uyarınca birleşen davanın davacısı iş sahibi Bakanlık yararına BOZULMASINA, 825,00’er TL vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak, Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’ye geri verilmesine, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.