YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3587
KARAR NO : 2011/4681
KARAR TARİHİ : 18.07.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Asıl ve birleşen dava yüklenici tarafından … sözleşmesine dayalı iş bedelinden kalan alacağın tahsili istemiyle açılmış, iş sahibi tarafından açılan diğer birleşen dava, ödünç sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalılar reddini savunmuş, mahkemece davaların reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Birleşen 2007/46 Esas sayılı davada 07.03.2005 tarihli sözleşmeye dayanılarak verilen ödünç para ile 3 aylık getirisinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Bu davanın davalısı sözleşmedeki imzayı inkâr etmiş, aslının ibraz edilmesini istemiştir. Mahkemece sözleşme aslı ibraz ettirilmeden dava sonuçlandırılmıştır. Oysa yapılması gereken iş; varsa davacıya sözleşme aslını ibraz ettirmek, aslı ibraz edildiğinde davalının noter, tapu ve vergi dairesi gibi resmi kurumlardan imza örnekleri getirtilerek ve duruşmada alınan imza örnekleri ile birlikte uzman bilirkişiye sözleşmedeki imzayı incelettirmek, imzanın davalıya ait olduğu saptandığında, uyuşmazlığın esasını incelemek, aslı ibraz edilemediği takdirde fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılamayacağından ve davacı da yemin teklif etmeyeceğini bildirdiğinden şimdiki gibi davayı reddetmekten ibarettir.
Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hükme varılması doğru olmadığı gibi, kabule göre de her üç davada akdî ilişkinin varlığı kanıtlanamadığı ve bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği halde asıl ve birleşen 2007/46 Esas sayılı davada maktu yerine nisbi vekâlet ücreti takdiri, birleşen 2007/133 Esas sayılı davada vekâlet ücreti konusunda olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması da usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 18.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.