Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/3096 E. 2011/3019 K. 18.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3096
KARAR NO : 2011/3019
KARAR TARİHİ : 18.05.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir işgörme akdîdir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftirler.
Dava konusu somut olayda, davacı yüklenici davalı iş sahibi kooperatife ait boya ve badana işlerinin yapımını üstlenmiş , işe başlamış kendi edimini önemli oranda ifa etmiştir. Akdî ilişkinin varlığı her iki tarafın da kabulü dahilindedir. Olaya ilişkin temel uyuşmazlık yapılan işin bedeli ve ödemeler noktasında toplanmaktadır. Eldeki davada Tokat Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/179 Değişik İş sayılı tespit dosyası getirilmiş, taraflarca gösterilen kanıtlar kısmen toplandıktan sonra yerinde tatbiki keşif yapılarak uygulama inşaat mühendisi teknik bilirkişi vasıtasıyla sağlanmıştır. Düzenlenen raporda Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları esas alınarak 2005 yılı itibariyle alacak miktarı 47.133,35 TL olarak hesaplanmıştır. Yerel mahkemece de bu rapora itibar edilerek taleple bağlı kalınıp 8.000,00 TL bedele hükmedilmiştir. Oysa taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Ancak akdî ilişkiyi davalı da kabul etmektedir. Davacı, dilekçesinde davalı tarafça 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye bedelin talep edildiğini ileri sürmüş, davalı iş sahibi kooperatif de iş bedeli alacağın tamamının ödendiğini, borcunun bulunmadığını, ödemeye dair defter kayıtları bulunduğunu, buna ilişkin fotokopi suret belgeleri dosyaya sunduğunu, ancak değerlendirilmediğini ifade etmiştir. Mahkemece anılan konuda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi bilirkişi tarafından Bayındırlık birim fiyatları esas alınarak hesap yapılması ve buna göre hüküm kurulması isabetli olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, davalı kooperatifin defterleri ve ödemelere ilişkin belgeler de getirildikten sonra aynı bilirkişiden ek rapor alınarak BK’nın 366. maddesi uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre yapılan işin bedeli hesaplanıp davacının kabulü dahilindeki 20.000,00 TL ödeme keza savunmada sözü edilen defter kayıtları ve belgelere göre varsa diğer ödeme miktarları dikkate alınarak sonucu dairesinde karar vermekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 18.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.