YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3018
KARAR NO : 2011/3268
KARAR TARİHİ : 02.06.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı … vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili Avukat …, davalılardan … vekili Avukat … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalılardan …’ın sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı …’ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme aktidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftirler.
Dava konusu somut olayda Konya ili Merkez Nişantaşı mahallesi tapunun ada no 14900 parsel no. 1’de kayıtlı taşınmaz arsa davalılardan … ile dava dışı diğer müştereklerine aittir. Davalı yüklenici kooperatif bu yere kat karşılığı inşaat yapmayı üstlenmiştir. Yanlar arasında 06.01.1988 tarihinde hususi sözleşme düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinin bir türünü oluşturan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak inşa edip arsa malikine teslim etmekle, arsa maliki de kararlaştırılan arsa payını tapuda devretmekle mükelleftirler. Burada bir tarafta inşaat yapma işi diğer tarafta ise tapuda resmi memur hususunda tapu devri işlemi bulunmaktadır. Bu haliyle karma bir akit söz konusudur.
O halde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin noter huzurunda düzenleme şeklinde yapılıp resmiyet kazanması zorunludur. Haricen yapılan sözleşme geçersizdir. Dava konusu olayda sözleşme resmî şekilde yapılmamışsa da tapuda devir yapılmakla geçerli hale gelmiştir. Akdî ilişkinin sıhhati konusunda herhangi bir sorun kalmamıştır.
Yüklenici kooperatif işe başlamış, edimini önemli oranda ifa etmiştir.
Eldeki davada davacı 6 nolu bağımsız bölümün davalı … adına kayıtlı iken miras bırakan …’ye ait daire ile değiştirdiklerini, diğer mirasçılara da ödeme yaparak kendisinin aldığını, bu daire ile 2/N nolu dükkan için faydalı masraflar yaptığını, ancak sonuçta davalı … adına tespit edildiğini ileri sürerek sarf edilen 10.700,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Konya Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1998/386 Esas 1998/673 Karar sayılı ilâmıyla 6 nolu bağımsız bölüm dairenin 2/N nolu dükkanın davalı … adına tesciline karar verilmiş, hüküm kesinleşmiştir.
Anılan mahkeme kararına göre her iki taşınmazın mülkiyetinin davalı …’a ait olduğu açıklık kazanmıştır.
Yanlar arasındaki somut olaya ilişkin temel uyuşmazlık davacının her iki bağımsız bölüm için ne kadar masraf yaptığı, bunun ne kadarından davalı yüklenici kooperatifin, ne kadarından diğer davalı malik …’ın sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır. Yargılama sürecinde yerinde yapılan keşif sonucunda alınan rapor ve ek rapor ile dosya üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen teknik bilirkişi raporunda imalât tutarı 6.751,00 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece de bu rapora itibar edilerek 3.686,00 TL’sinden davalı … ile davalı kooperatifin 3.065,00 TL’sinden de sadece Şükrü’nün sorumlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak kooperatif ile Şükrü’nün sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı hesaplanmamıştır. Bu haliyle rapor hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. O halde mahkemece yapılması gereken iş aynı bilirkişiden ek rapor alınarak davalı Kooperatif ile …’ın sorumlu oldukları imalât tutarları ayrı ayrı hesaplanmalı, her türlü tereddüt ve kuşku ortadan kaldırılmalı ve sonucu dairesinde hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak eksik araştırma ve inceleme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalı …’ın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.