YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2854
KARAR NO : 2011/2676
KARAR TARİHİ : 03.05.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, İİK’nın 67. maddesine dayalı olarak açılmış olup; icra takibine takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8.940,00 TL takip konusu asıl alacak üzerinden davalının vâki itirazının iptâline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Kadıköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2007/5017 takip sayılı dosyası kapsamından; davacının, davalı hakkında adi takip yoluyla başlatmış olduğu icra takibinde 10.000,00 TL alacağın tahsilini istediği, takip borçlusu davalının süresindeki itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; itirazın iptâli davasının da hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içerisinde açılmış olduğu tespit olunmuştur.
Davacı vekili, yanlar arasında “sözlü” olarak yapılan sözleşme gereğince, davalıya ait “İskele Cad.No:2 Beylerbeyi-Üsküdar” adresindeki taşınmazının restorasyon işine ilişkin projenin yapılması işini ve işin yürütülmesi işlemlerini yüklendiğini; edimini ifa etmiş olmasına karşın davalının iş bedelini ödemediğini ileri sürmüş; davalı vekili ise, davacının yüklendiği işi eksik bıraktığını ve yapılan işlerin da hatalı olduğunu; buna karşın davacıya 14.000,00 TL iş bedeli ödendiğini savunmuştur.
Yanlar arasında kurulduğu çekişmesiz olan akdî ilişki, Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere; niteliğince, bir eser sözleşmesidir. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Yanlar arasındaki sözleşme sözlü olarak yapılmış olup iş bedeli tutarı da çekişmelidir. İşin yapıldığı zamandaki serbset piyasa rayiçlerine göre bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu sunulan 05.08.2009 günlü raporda yüklenici davacının hakettiği iş bedelinin 8.940,00 TL olduğu saptanmıştır. Davalı iş sahibi, iş bedelinin ödenip ödenmediğine yönelik olarak davacıya yemin önerisinde bulunmuş ve davacı yeminli bildiriminde sadece iş bedeline mahsuben 1.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını kabul etmiştir. Davalı taraf, fazlaya ilişkin ödemelerini yasal ve yazılı delillerle kanıtlayamamıştır.
Ancak, davacı 1.000,00 TL tutarındaki ödemeyi kabul ettiği halde; mahkemece davacının hakettiği 8.940,00 TL iş bedelinden ödemenin mahsubunu yapmamıştır. Oysa, mahsup itiraz niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece doğrudan gözetilmek gerekir. Kararın açıklanan bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.