YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2703
KARAR NO : 2011/2613
KARAR TARİHİ : 02.05.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı arsa sahibi tarafından açılan davada kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre eksik iş ve imalâtlardan ötürü şimdilik 30.000,00 TL, sözleşmeye aykırı imalâtların giderilmesi için şimdilik 5.000,00 TL, kira kaybı için 1.000,00 TL, sözleşmenin cezai şart ile ilgili 8. maddesinden kaynaklanan alacak ile ilgili olarak 10.000,00 TL toplam 55.000,00 TL’nin tahsili ile fazladan yapılan 2 dubleks dairenin tapusunun iptâli ile sözleşmedeki paylaşım oranında adına tescili, olmazsa bedeli karşılığı şimdilik 5.000,00 TL, sığınağa dükkan yapılıp kiraya verilmek suretiyle ortak alana müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Davacı tarafından daha sonra yapılan ıslah ile sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi ile ilgili olan 5.000,00 TL’lik talep 15.923,85 TL arttırılarak 20.993,85 TL’ye çıkarılmış, buna rağmen mahkemece bu talep ile ilgili olarak HUMK’nın 72. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle 25.923,85 TL üzerinden dava kabul edilmiştir. Diğer taraftan ıslah ile davadaki talep 155.123,85 TL’ye çıkarılmış, dava 147.923,85 TL üzerinden kabul edildiği halde reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığı gibi 25.03.2008 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi araştırılmaksızın hüküm altına alınan alacağa 25.03.2008 tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davacı arsa sahibi dava dilekçesinde ortak alanlara davalının müdahalesinin önlenmesi ve fazla yapılan dubleks dairelerden sözleşme gereği payına düşen kısmın tapu iptâli ve adına tescilini, olmazsa bedelini talep etmiş, mahkemece bu taleple ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı, 3. bent uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 02.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.