Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/2665 E. 2010/3755 K. 29.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2665
KARAR NO : 2010/3755
KARAR TARİHİ : 29.06.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı …, … vekili ve davalı … tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, davalıların kat irtifakı tapularının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle açılmış; mahkemece, davacılar … ile …’nın davalarının reddine, kat irtifakının sona erdirilmesi davasının görev yönünden reddine dair verilen karar davacılar vekili ile davalılardan Beyhan ve … vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar …’in … ile … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bursa 5. Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 23.11.1992 günlü, 52020 yevmiye numaralı ve “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesidir” başlıklı sözleşmeyi davalılardan … yüklenici; …, … (…) ve … arsa sahibi sıfatlarıyla imzalamışlardır. Sözleşme konusu 287 pafta, 910 ada 20 parsel sayılı olarak tapuya tescilli taşınmaz, davacıların murisi Mehmet … adına tescilli iken mirasçıları …, … (…), …, … ve …’e intikal etmiş ve …’nın vefatıyla da miras payı tek mirasçı olan davacı …’ya intikal görmüştür.
Az yukarıda belirtilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, … ve … tarafından imzalanmamış ise de; kat irtifakı, 27.04.1994 tarihinde taşınmazın tüm malikleri yani arsa sahibi davacılar adına tesis olunmuş ve davacılar tarafından yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerle irtifaklı arsa payları yüklenici …’e verilen vekaletnameye dayalı olarak davalılara satılmıştır. Ayrıca, … ve Necla … da arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan diğer davacılarla birlikte dava açmışlardır. Belirtilen bu hususlar, … ve …’in imzalarının bulunmadığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine onay verdiklerini göstermektedir. Davacıların müşterek paydaş olmaları durumunda Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesi uyarınca paydaşların; el birliği mülkiyeti halinde de aynı Kanun’un 702. maddesi gereğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasında ortakların iradeleri birleşmiş olduğu gibi, olağanüstü tasarruflardan sayılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasında da “oy birliği” sağlanmış olmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 75 ve 76. maddeleri hükümleri ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime ait bir görevdir. Davada yüklenici …’in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunması sebebiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshinin istendiği açıklıkla anlaşılmaktadır. Tüm davacıların 23.12.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine karar verilmesi istemine ilişkin davalarının kabulü gerekirken; davacılar Necla Sözer ile …’nın sözleşmenin feshine karar verilmesi istemlerinin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi; tapu iptâli ve tescili davalarının da reddi doğru olmamıştır.
Az yukarıda açıklandığı üzere; tüm arsa sahipleri adına kat irtifakı tesis olunduktan sonra yüklenici tarafından arsa sahiplerinden alınan vekâletnameye dayalı olarak davalılara kat irtifakı payları temlik edilmiş olmasına ve yanlar arasında 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlık bulunmamasına göre, kat irtifakı yönünden Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi de doğru değildir.
Diğer yandan, … ve … tarafından açılan dava sonucu Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, 30/360 arsa paylı ve 7 bağımsız bölüm numaralı meskenle irtifaklı payın, bu davacılar adına olan tapu kaydının iptâli ile yüklenici … adına tapuya tesciline karar verilmiş olduğu anlaşılmakla; anılan mahkeme kararı infaz edilmiş ise, davaya etkisinin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir (HUMK. m.186).
Davacılardan … adına velayeten … tarafından dava açılmış ise de; 27.10.1990 doğum tarihli olan Berk’in reşit olduğu davayı kendisinin ya da avukatının takip etmesi gerektiği de mahkemece gözetilmelidir.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalılar … ile … ve …’ın temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 277,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar …, …, …’dan alınmasına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 29.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.