YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2594
KARAR NO : 2011/5114
KARAR TARİHİ : 16.09.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, tazminat ve kâl istemleriyle açılmış, mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki Bakırköy 11. Noterliğince düzenlenen 22.08.2002 tarihli sözleşmenin 11. maddesinin (5) numaralı bendinde arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin sözleşme tarihinden itibaren 22 ay içinde anahtar teslimi bitmiş olarak teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki bu düzenlemeye göre davacıya ait bağımsız bölümlerin teslim edilmesi gereken tarih 22.06.2004’dir. Davacının kendisine ait bağımsız bölümleri 01.10.2004 tarihinde teslim aldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda teslimde gecikilen süre (3) ay (9) gün olarak hesaplanmaktadır. Bu süre yönünden gecikme tazminatının karar altına alınması gerekirken, sözleşmede bir hüküm bulunmadığı halde, üç ay ruhsat alma süresi düşülmek suretiyle sadece kalan (9) gün için gecikme tazminatının davalı yüklenici şirketten tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Taraflar arasındaki sözleşmede arsa sahibine ait dairelerin 105 m2 olması kararlaştırılmıştır. Sözleşmede net yüzölçümünün ne olacağı belirtilmediği için bu miktarın bürüt yüzölçümü olarak kabul edilmesi zorunludur. Davacıya ait sekiz adet dairenin herbirinin brüt yüzölçümlerinin 105 m2’den Küçük olup olmadığı ayrı ayrı hesaplattırılıp, küçük yapılan toplam miktar bulunmak suretiyle bu konudaki istemin değerlendirilmesi gerekirken, bilirkişi raporları arasındaki bu konudaki çelişki giderilmeden, son bilirkişi raporuna dayanılarak bu konuda hüküm kurulması hatalı olmuştur.
4-Davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde binanın projesine uygun hale getirilmesi ve projeye uygun olmayan bölümlerin kâl’ine karar verilmesi isteminde de bulunmuştur. Yüklenici şirketin imara ve projesine uygun inşaat yapmak yükümlülüğü bulunmaktadır. Bilirkişi raporlarına göre, bodrumdaki proje hilâfı yapılaşma ve çatı katındaki aykırılıklar giderilmeden binaya iskân ruhsatının verilemeyeceği anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici şirketin binayı bazı yönleriyle imara ve projesine aykırı yaptığı belirlenmiştir. Davalı yüklenici şirketin iskân ruhsatı alma yükümlülüğü de bulunmaktadır. Bu durumda gerek konunun kamu düzenine ilişkin olması ve gerekse davacı arsa sahibi vekilinin istemi dikkate alınarak, davacı yüklenici şirkete bodrum katı ve çatıdaki imara ve projeye aykırılıkları gidermesi için süre verilerek, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken, bu yola gidilmeyerek ve davacı arsa sahibinin bu konuda bedel istemi bulunmadığı gözden kaçırılarak, yazılı şekilde tahsil kararı verilmesi de doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, davalı yüklenici şirket yetkililerine imar ve projeye aykırılıkları, gerekirse ek proje de yaptırılmak suretiyle giderilmesi için süre tanınmasından, taşınmazın bulunduğu yerde konunun uzmanı seçilecek bilirkişilerle keşif yapılarak, yukarıda açıklanan kurallara uygun şekilde rapor alınmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılarak, davacı arsa sahibinin istemleri de dikkate alınarak hüküm kurulmasından ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2 ve 3. bentler uyarınca davacı arsa sahibi yararına, 4. bent uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL vekâlet ücretinin davalı yüklenici şirketten alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacı arsa sahibine verilmesine, davalı yüklenici şirket Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunmadığından yararına vekâlet ücreti verilmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 16.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.