YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2525
KARAR NO : 2011/2757
KARAR TARİHİ : 05.05.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, davalıya ait işyerine davacı tarafından kurulan trafo ve eklerinin ödenmeyen bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu alacağa ilişkin trafo ve eklentilerin davacı tarafından yapılıp davalıya ait tesise kurulduğu ve 12.04.2004 tarihinde elektrik idaresince kabulünün yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar … tarafından imzalanan sözleşmenin kendileri açısından bağlayıcı olmadığını ileri sürmüş ise de, delil listesinde yer alan 01.12.2004 tarihli belgeyi sunarak borcu kalmadığını belirtmiştir. Sunulan bu belgede … tarafından imzalanmamış ise de …’ın ödemeleri ve bir kısım fatuların davalı defterlerine kaydedilmiş olması karşısında sözleşmenin ve sözleşmesinde kararlaştırılan iş bedelinin davalıyı bağladığının kabulü zorunludur. Mahkemece 01.12.2004 tarihli belgenin ibra niteliğinde olduğu kabul edilerek dava reddedilmiştir. Oysa anılan belgede davalı namına … tarafından yapılan bir kısım ödemeler gösterilmiş ancak belgenin altına tüm ödemelerin yapıldığına ilişkin yazılan ibare belgeyi düzenleyen ve yetkili olan … … tarafından imzalanmamıştır. Bu nedenlerle belgenin davalıyı ibra eder
niteliğinin bulunduğu kabul edilemez. … sözleşmelerinde iş bedelinin ödendiğinin ispatı külfeti davalı iş sahibine ait olduğundan davalı şirket, … tarafından yapılan ve davacı tarafından kabul edilen ödemelerin dışında kalan iş bedelini ödediğini yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Böyle olunca mahkemece davalı şirketin kalan ödemeler ile ilgili delillerinin incelenerek gerektiğinde bu konuda davalının davacıya yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı lehine BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.