Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/208 E. 2011/1607 K. 16.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/208
KARAR NO : 2011/1607
KARAR TARİHİ : 16.03.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca borçlu olmadığının tesbiti istemiyle açılmış, davalı, akdî ilişkinin varlığını inkâr etmiş, mahkemece davalının akdî ilişkiyi kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, yapılan takipler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı, davacının yükümlülüğünde bulunan Merkez Bilim Sanat Merkezi Onarımı İnşaatı ile ilgili davacı vekili … ile yapılan anlaşma uyarınca verdiği malzeme bedelini takibe dayanak faturalar ile istemektedir. Gerçekten iş sahibi idareden getirilen belgelere göre, Milli Eğitim Müdürlüğü ile … adına vekili … arasında 21.10.2005 tarihli sözleşme imzalanmış, … 09.12.2005 tarihinde verdiği vekâletnameyle … kendi adına çeşitli işlemleri yapmak üzere vekil olarak atanmıştır. Yukarıda bahsi geçen sözleşme konusu imalât tamamlanmış, yine davacı adına vekil … tarafından imzalanan belgeler ile idareye kabulü yaptırılmış, yine 08.03.2006 tarihinde de kesin hakediş düzenlenmiştir. Davacı vekili …, yargılama aşamasındaki anlatımında, bu işlerin davacı adına yaptırıldığını, fatura konusu malzemelerin davalıdan satın alındığını, davacıdan alınan nakit miktarı yeterli olmadığından davalıya da herhangi bir ödeme yapılamadığını açıklamıştır. Görülüyor ki, davalı tarafından davacı vekili ile anlaşma yapılmış, takip konusu alacağın varlığı davacı vekilince de kabul edilmiştir. O halde davalının takibe konu miktarda malzeme bedelinden alacaklı olduğu kabul edilerek açılan menfi tesbit davalarının reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle davaların kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 16.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.