Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/206 E. 2011/2706 K. 04.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/206
KARAR NO : 2011/2706
KARAR TARİHİ : 04.05.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın esastan ve husumetten reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde davalıya ait Trabzon Yalı Mah., Kalkınma ve … Mahallelerindeki inşaatlarında mermer işleri yaptığını, bakiye 70.000,00 TL alacağının ödenmediğini, yaptığı icra takibine de itiraz edildiğini belirterek itirazın iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında davacıyla akdî ilişkilerinin bulunmadığını, Yalı Mahallesindeki inşaatta davacının dava dışı oğlunun imalât yaptığını, bu imalâtların bedellerinin de ödendiğini, diğer inşaatların kendilerine ait olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece Yalı Mahallesindeki inşaat yönünden yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının alacaklı olmadığı belirtilerek bu inşaatlar yönünden dava esastan reddedilmiş, Kalkınma ve … Mahallesindeki inşaatların ise davalıya ait olmadığından bu inşaatlar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde tüm inşaatların davalıya ait olduğunu iddia etmiş olup dinlenen tanıkların bir kısmı da Kalkınma ve … Mahallesindeki inşaatların davalı şirketin ortakları tarafından yaptırıldığını açıklamışlardır. Taraflar arasındaki akdî ilişki BK’nın 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesi hükümlerine tâbi olup akdî ilişkinin varlığını ispat külfeti davacıya aittir. Davacı tarafından Kalkınma ve … Mahallesindeki inşaatların davalı tarafından yaptırıldığına dair yazılı bir delil sunulmamış, ancak dava dilekçesinde her türlü yasal delil denilmek suretiyle yemin deliline de dayanılmıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş, Kalkınma ve … Mahallesindeki imalâtlar için akdî ilişkinin ispatı yönünden davacıya, davalıya yemin teklif hakkını hatırlatmak, sonucuna göre akdî ilişkinin kabulü halinde bilirkişi raporunda saptanan 26.569,42 TL üzerinden davanın kabulüne karar vermek, akdî ilişkinin kabul edilmemesi halinde Kalkınma ve … Mahallelerindeki inşaatlar yönünden bu inşaatların hangi ortaklar tarafından yaptırıldığını araştırmak ve inşaatı yaptıran ortak tarafından yapılan ödemelerin, Yalı Mahallesinde yapılan inşaatlar ile ilgili ödemelerden düşülmeksizin davacı alacağının belirlenmesinden ibaret iken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 04.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.