Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/1839 E. 2011/3622 K. 20.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1839
KARAR NO : 2011/3622
KARAR TARİHİ : 20.06.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat… geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı davasında 09.04.1994 tarihli özel ortaklık mukavelesi başlıklı sözleşmeye istinaden davalının taşınmazı üzerinde inşaat yaptığı ve parselasyon işlemlerini yaptırdığını, bu işlere karşılık sözleşme konusu taşınmazın 121/160 payının kendisine devredilmesine rağmen bilahare davalının Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/247 Esasında kayıtlı dosyasında açtığı dava sonunda tapu kaydının iptâline karar verildiği ve yaptığı iş ve imalât bedelinin ödenmediğini ileri sürerek bunun tahsilini talep ve dava etmiştir. Dosya içerisinde mevcut bulunan Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/247 Esas, 2008/135 Karar sayılı dosyasında davacı adına olan tapu kaydının iptâli ve davalı … adına kayıt ve tesciline karar verilmişse de verilen kararın henüz tebliğe çıkarılmadığı ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Sözkonusu dosyada kesinleşecek maddi vakıalar ve olguların her iki davanın aynı taşınmazla ilgili olması sebebiyle eldeki davayı etkileyeceği ortadadır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/247 Esas, 2008/135 Karar sayılı dosyasındaki kararının tebliğe çıkarttırılıp kesinleşmesinin beklenmesi ve o dosyada verilip kesinleşecek karardaki sabit olan olgu ve maddi vakıaları dikkate almak ve değerlendirmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.