YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/166
KARAR NO : 2011/2749
KARAR TARİHİ : 05.05.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat… ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava kat karşılığı inşaat yapımı sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl ve tescil istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın tetkikinde; dava dilekçesinin davalıya tebliğ için gönderildiğinde ilgili memur tarafından Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince işlem yapıldığı, adresin kapalı olması nedeniyle tebligatın mahalle muhtarına bırakıldığı görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca yapılacak tebligatta muhatabın adreste bulunmaması halinde bulunmama nedeninin ve bunu beyan eden kişinin ad ve soyadının tebligat parçasına yazılması, imzasının alınması, imzadan imtina ettiği takdirde bu hususun da açıklanarak memur tarafından zabıt altına alınması gerekir. Tebliğ işlemi Yasa’nın 21. maddesine uygun şekilde yapılmamıştır. Esasen mahkemece de tebliğin geçersiz kabul edilip PTT’ye yazılarak adreste bulunmama sebebi giderilmeye çalışılmıştır. Davalı da temyiz dilekçesinde kendisine usulüne uygun tebligat yapılmadığını, davadan haberi olmadığını ve savunma hakkının kısıtlandığını açıklamıştır. Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili olup tarafların savunma hakkını yapabilmeleri için tebliğ işlemi her türlü şüphe ve tereddütten uzak şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle mahkemece davalıya usulüne uygun biçimde tebligat yapılıp, davaya cevabı ve delilleri varsa toplandıktan sonra dava sonuçlandırılmalıdır. Tebliğ işlemi geçersiz olmakla ve bu nedenle savunma hakkı kısıtlanmış bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 05.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.