Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2010/1373 E. 2011/3154 K. 27.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1373
KARAR NO : 2011/3154
KARAR TARİHİ : 27.05.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Vek. Av. …

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslah ile arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı aşamalardaki savunmalarında 06.09.2007 tarihli eser sözleşmesinin dava dışı … … ile yapıldığını ileri sürerek, davacının aktif husumet ehliyetinin (davacı sıfatının) bulunmadığını savunmuştur. Gerçekten de sözkonusu sözleşme … İnşaat Turizm … … ile davalı arasında imzalanmış olup sözkonusu şahıs firması kaşe altındaki bilgilere göre, 47243290466 vergi numarasında kayıtlıdır. Davacının keşide ettiği faturalar ve Şişli Vergi Dairesi’nin 27.04.2009 tarihli yazı cevabına göre davacının firması da … Turizm … ünvanını taşımakta olup Şişli Vergi Dairesi’nin 5700093765 vergi numarasında kayıtlı, ayrı bir şahıs firmasıdır. Davalının savunmasının aksi ve talep edilen alacağın miktarına göre davacı ile davalı arasında akdî ilişkinin varlığı yazılı delille kanıtlanamamıştır. Bu durumda dava konusu cami tadilatı ve çelik çatı imalâtı ile ilgili sözleşme ilişkisi dava dışı … … ile kurulduğu, davacının taraf olmadığı sözleşmeden kaynaklanan iş bedelini istemekte hakkının bulunmadığı anlaşıldığından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddi yerine, yanlış değerlendirme sonucu kabulü doğru olmadığı gibi, davadan önce temerrüt ihtarı bulunmadığı ve kesin vade de olmadığından ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihi yerine tüm alacağa dava tarihinden faiz yürütülmesi de kabul şekli bakımından usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.