Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2009/6928 E. 2010/666 K. 09.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6928
KARAR NO : 2010/666
KARAR TARİHİ : 09.02.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında fason olarak giysi imalâtı yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, davalı iş sahibi işin eksik ve ayıplı yapıldığını kanıtlayamadığından davacı yüklenicinin üstlendiği edimini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Taraflar iş bedeli konusunda anlaşamadıkları gibi davacı yanca düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiği de kanıtlanamamıştır. Yine dosya kapsamına göre malzemenin de davalı iş sahibince temin edilip yükleniciye verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı yüklenicinin hakettiği iş bedelinin, konusunda uzman teknik bilirkişiden alınacak raporla ve BK’nın 366. maddesi hükmünce malzemenin davalıya ait olduğu gözetilerek, işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılması ve bu şekilde bulunacak bedelden, davalı yanca kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra varsa kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu faturalarda yazılı miktarlara itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan İİK’nın 67/II. maddesine göre itirazın iptâli davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptandığından borçlunun itirazında tamamen haksız olduğundan sözedilemeyeceğinden, koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü de isabetsiz olmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.