YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6414
KARAR NO : 2011/1637
KARAR TARİHİ : 17.03.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 13.04.2006 tarihli sözleşmeye dayalı olarak gerçekleştirilen imalâttan ödenmeyen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davacı taşeron şirket yetkilisi olduğu kabul edilen …’nın davalı yüklenici şirketi ibra ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
…’nın davacı Limited Şirketin kurucu iki ortağından birisi olup ve 20 yıl süre ile şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili kılınmış iken 07.04.2005 tarihinde gerçekleştirilen hisse devri sebebiyle aynı tarihte alınan karar uyarınca başka bir ortağa tek başına temsil ve ilzam yetkisi verildiği, dolayısıyla …’nın temsil yetkisinin kaldırıldığı dosyada mevcut kayıtlardan anlaşılmaktadır. Şirketi kimin temsil edeceğine dair alınan bu karar Ticaret Sicil Gazetesinde de ilan edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ibraname belgesinin bu karardan sonra imzalandığı anlaşılmaktadır. Esasen bu belgenin imzalanmasından sonra da ödemeler yapıldığı savunulduğuna göre davanın ibraname esas alınarak çözümlenmesi isabetli olmamıştır. O halde mahkemece işin esasına girilerek taraflar arasında bu iş nedeniyle düzenlenen tüm hakediş ve belgelerin dosyaya celbedilmesi, hakediş raporlarında birim fiyatın 4.00 TL’den mi yoksa 7,00 TL’den mi gösterildiğinin saptanması, bu hakedişlere taraflarca itiraz edilip edilmediğinin belirlenmesi ve sunulan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddedilmesi doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.