YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6293
KARAR NO : 2011/1300
KARAR TARİHİ : 03.03.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat … geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğinin tesbiti; olmadığı takdirde feshi istemiyle açılmış; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, yanlar arasında Antalya 7. Noterliğince doğrudan düzenlenen 01.05.2007 tarihli ve 12590 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığının ve sözleşmede öngörülen koşullarla davacıların kayden maliki oldukları ve Antalya Merkez Hurma Mahallesinde bulunan 4216 ada 5 numaralı parsel üzerine inşaat yapımını yüklendiğini ve ayrıca sözleşmenin 24. maddesi hükmü uyarınca, taşınmaz üzerindeki … lehine 30 yıl süreli olarak konulan intifa hakkının kaldırılmasını da yüklendiğini; ancak, davalının yüklendiği bu edimini ifa etmediğini ve dolayısıyla sözleşmenin geçersiz hale geldiğini ileri sürerek; yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz hale geldiğinin ve feshedildiğinin tesbitine, olmadığı takdirde de sözleşmenin geriye etkili olarak feshedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yukarıda tarih ve sayısı yazılı sözleşme, BK’nın 355. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir. Davacılar arsa sahipleri; davalı şirket ise, yüklenicidir.
Sözleşme konusu 4216 ada ve 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre; dava dışı … yararına 05.07.1999 tarihinde başlamak üzere 30 yıl süreli intifa hakkının tesis olunduğu sabittir. Yanlar arasındaki sözleşmenin 24. maddesi hükmünün yollama yaptığı “Hissedar Ön Şartları” başlıklı ve (3) numaralı ekin “müteahhit ile hissedarlar” başlıklı bölümün (1) maddesi gereğince, … lehine tesis olunan intifa hakkı şerhinin kaldırılmasını davalı şirket yüklenmiştir.
İntifa hakkı, başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkânı sağlayan bir ittifak türüdür (TMK 794 md.). İntifa hakkının sona erme sebepleri, TMK 796, 797 ve 798. maddeleri hükümlerinde sayılmıştır. İntifa hakkı sona ermedikçe intifa hakkı sahibi, intifa konusu üzerinde tam yararlanma yetkisine sahiptir. Yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26 ve Noter Kanununun 60. maddeleri hükümlerine göre “düzenleme” şeklinde yapıldığından ve arsanın tüm paydaşları ve yüklenici şirket tarafından imzalanmış olduğundan geçerli ve yanlarını bağlayıcı niteliktedir.
Ancak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin uygulanabilmesi ve yanların yüklendikleri edimlerini ifa edebilmeleri için taşınmaz üzerindeki az yukarıda belirtilen “intifa” hakkının sona ermesi gerekmektedir. Bu koşul, sözleşmenin ifası için “erteleyici şart” niteliğindedir. “Erteleyici koşulu” düzenleyen BK’nın 149. maddesi gereğince, bir sözleşmenin koşulu olan borcun varlığı, kesin olmayan bir olayın gerçekleşmesine ertelenmişse, o sözleşme, koşula bağlı sözleşme olur. İki taraf başka türlü kararlaştırmamışlarsa, koşula bağlı sözleşme, ancak koşulun gerçekleştiği andan başlayarak sonuç doğurur. Yüklenici şirket tarafından dava dışı intifa hakkı sahibi …’in intifa hakkının son bulması için hiçbir işlem yapmadığı anlaşıldığı gibi; yüklendiği bu ediminin ifasını engelleyen haklı hukuksal sebeplerin varlığı da davalı yüklenici tarafından yasal delillerle kanıtlanamamıştır. O halde uzunca bir zaman geçmiş olmasına karşın BK’nın 149. maddesi hükmünde öngörülen erteleyici şart gerçekleşmediğinden sözleşmenin ifası olanağı da kalmamıştır. Bu sebeplerle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, hukuksal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın, davacılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temyiz olunduklarından 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.