Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2009/6246 E. 2009/6977 K. 21.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6246
KARAR NO : 2009/6977
KARAR TARİHİ : 21.12.2009

Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup, 3.000,00 TL gecikme tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, (5) adet daireyle ilgili olarak taleple bağlı kalmak suretiyle 3.000,00 TL üzerinden kabulüne; işyerleriyle ilgili ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacıların miras bırakanı … ile davalı kooperatifin yönetim kurulu arasında adi yazılı şekilde yapılan ve davalı kooperatifin karar defterine yazılan 22.03.1996 tarihli ve “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” başlıklı sözleşme kapsamı, yanlar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Niteliğince arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olan yanlar arasındaki sözleşme, Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noter Kanunu’nun 60. maddeleri hükümleri gereğince zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde noterce “düzenleme” şeklinde yapılmamış ise de; sözleşme konusu taşınmaz payı davalı kooperatife kayden temlik edildiğinden, sözleşme, Türk Medeni Kanunu’nun (2.) maddesi gereğince, tarafları bağlayıcı olmuştur. Yine taraflar arasında adi yazılı şekilde yapılan 16.06.1999 günlü sözleşmeyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri uyarınca, arsa sahibi davacı tarafa verilmesi kararlaştırılan 5 daire ile bir adet işyerinin, yüklenici tarafından davacılara 31.12.2000 tarihinde teslim olunacağı kabul edilmiştir. Davada da 5 adet daire ve bir işyeri için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, 3.000,00 YTL (TL) gecikme tazminatı kapsamında kira bedelinin tahsili istenmiştir. Beş adet dairenin 05.06.2004 tarihinde davacılara teslim olunduğu çekişmesizdir. Yüklenici davalı kooperatifin 31.12.2000 tarihinde “teslimde temerrüdü” gerçekleşmiştir. O halde, sözleşme ile davacılara verilmesi yüklenilen bağımsız bölümler için 31.12.2000 ilâ 05.06.2004 tarihleri arasındaki süre için Borçlar Kanunu’nun 106/I. maddesi uyarınca, “olumlu” zarar kapsamında gecikme tazminatının tahsilini davacılar talep edebilirler.
Nitekim, 16.02.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; az yukarıda belirtilen süre içinde beş adet daire için toplam 25.420,00 TL kira bedeli hesaplanmıştır. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuş ise de; dava konusu 3.000,00 TL gecikme tazminatının beş daire ve bir işyeri için, başka bir anlatımla (6) adet bağımsız bölüm için istendiği gözden kaçırılarak ve hatta işyeri için istenen kira tazminatı hakkındaki davanın reddine karar verildiği halde; 5 adet daire için 3.000,00 TL tazminat aynen kabul edilmiştir. Mahkemenin, belirtilen kabulü HUMK’nın 74. maddesi hükmüne aykırı olmuştur. O halde, davacıların herbir bağımsız bölüm için toplam 500,00 TL gecikme tazminatı istemiş olduklarının kabulü ile, daireler yönünden 2.500,00 TL gecikme tazminatının kabulü ile davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmektedir.
Diğer yandan; mahkemece, işyeriyle ilgili dava reddedilmiş olduğu halde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davası reddolunan, miktar üzerinden hesaplanarak vekâlet ücretinin, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hükmedilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bendde belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.