Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2009/6130 E. 2011/1299 K. 03.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6130
KARAR NO : 2011/1299
KARAR TARİHİ : 03.03.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, maddi tazminatın tahsili istemi ile açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında yapılan ve 12.12.2003 tarihinde davacı şirketin yönetim kurulunca onaylanan ve “Alkollü İçkiler Ambalaj Sözleşmesi” başlıklı sözleşme, niteliğince BK’nın 355. maddesinde tanımlanan bir eser sözleşmesidir. Davacı şirket yüklenici; davalı şiket ise, iş-eser sahibidir.
Davacı vekili, yanlar arasındaki sözleşme uyarınca, davalı iş sahibinin yüklendiği edimini tamamen ifa etmediğini ve bu kapsamda sözleşmenin 2. maddesinde gösterilen sözleşme konusu malzemelerden 3.736.000 adet şişe kapağını, üretilmiş olduğu halde almadığını ve 149.664,00 TL bedelinin de ödenmediğini ve ayrıca üretimde kullanılmak üzere davacı tarafından temin olunan “epa conta” nın bedeli olan 170.230,88 TL tutarındaki zararın da karşılanmadığını ve yine imalâtta kullanılmak üzere davacı tarafından sağlanan alüminyum malzemelerin bedelinin davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle 1.401.118,12 TL maddi zarara uğradığını ileri sürerek; toplam, 1.721.013,52 TL tutarındaki davacı şirket zararının 03.01.2006 tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yanlar arasındaki sözleşmenin 2. maddesi hükmüne uygun şekilde davalı tarafından davacıdan imalâtı istenen 146.883.079 adet paketleme materyali kapsamında 86.725.000 adet şişe kapağını davalı 2004 yılında; 38.950.600 adedini 2005 yılında ve 200.200 adetini ise 2006 yılında teslim almıştır. Sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davalı iş-eser sahibi şirketin, davacıya üretim yapılması için sipariş vermesini zorunlu kılan bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşıldığı gibi; 2004 yılı içinde üretilmesi gereken materyallerin dışında sadece 2005 yılı içinde 20.000.000 adet kapağın üretilmesinin davalı şirket tarafından gönderilen 10.03.2005 tarihli yazı ile istendiği saptanmıştır. Davacı tarafından üretilen toplam 125.825.800 adet kapağın 21.007.279 adetini davalı talep ettiği halde alınmadığı, ancak, bu miktarın da 3.736.000 adetinin davacı tarafından imal edilebildiği ve bu miktarın bedelinin de dava edildiği tesbit olunmuştur. Buna göre, davalı tarafından üretimi istenen; fakat, davacı yüklenici yanca da henüz üretilmeyen; ancak, hammaddesi temin olunan kapak adeti ise 37.271.290 adet olmaktadır (21.007.279 + 20.000.000 = 41.007.279-3.736.000 adet = 37.271.290 adet)
BK’nın 364/II. maddesi hükmü gereğince, eserin parça parça tesliminde bedelin ödenmesi, eser sözleşmesinin taraflarınca kararlaştırılmamış ise her parçanın bedeli, onun teslimi zamanında ödenmek gerekir. 3.736.000 adet kapak sözleşme hükümlerine ve tekniğine uygun şekilde davacı tarafından üretilmiş olmasına ve bu miktardaki ürünün davalı tarafından reddini gerektirir hukuksal bir nedenin de bulunmamasına göre davacının bu nitelikteki kısmi ediminin ifasını davalı kabulden kaçınamaz. O halde, BK’nın 90. maddesi gereğince, davalı sayısı belirtilen materyali teslim almadığından “alacaklı temerrüdüne” düşmüş olduğunun kabulü gerekir. Bu halde de, üretilen kapakların bedeli olan 149.664,00 TL bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesi ve 3.736.000 adet kapağın da davacı tarafından davalıya teslimi gerekmektedir.
Yanlar arasındaki sözleşmenin, 31.12.2006 tarihine kadar yürürlükte tutulacağı sözleşmede yazılı olduğu gibi; sözleşmenin yanlarca fesih olunmadığı da çekişmesizdir. 37.271.290 adet kapağın üretimi davalı yanca davacıdan istendiği ve davacı yüklenici tarafından bu miktardaki üretim için gerekli malzeme temin edildiği halde; davalı tarafından, davacı yanca üretilecek kapakların teslimi talep edilmediği için davacı tarafından üretilmediğinden; açıklanan sayıdaki kapağın imalâtında kullanılarak malzemenin temini için davacının ödediği para miktarı ile hammaddenin dava tarihi itibariyle serbest piyasa rayiçlerine göre piyasada satım bedeli arasında davacı zararına bedel farkı oluşmuş ise; davacı, buna ilişkin gerçekleşen zararının tazminini de BK’nın 96. maddesi gereğince, davalıdan isteyebilir. BK’nın 98. maddesinin yollaması ile aynı Kanun’un 96. maddesi gereğince, alacaklı alacağının tümünü veya bir bölümünü alamazsa, borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça bundan doğan zararın tazmini ile yükümlüdür.
Yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden düzenlenen bilirkişi kurulu raporu hükme dayanak alınarak; yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, yeniden
uzman bilirkişi kurulu oluşturularak dava dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler ile davacının tutmakla zorunlu olduğu ticari defterleri ve defterlerdeki kayıtların dayanağı belgeler getirtilerek, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmak suretiyle davacı yüklenicinin gerçekleşmişse hakettiği maddi zararının belirlenmesi ve saptanan maddi zarar tutarı ile 149.664,00 TL iş bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmelidir. Açıklanan bu sebeplerle kararın, taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Diğer yandan yanlar arasındaki uyuşmazlık TTK’nın 12/III. maddesi gereğince “ticari işten” kaynaklanmış olduğundan, 3095 Sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi gereğince davacının avans oranına göre temerrüt faizi isteme hakkı bulunduğu ve davada da avans faizi istendiği halde; mahkemece, davası kabul edilen alacağa yasal faiz uygulanması doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına, 2. bentte belirtilen nedenle de davacı yararına BOZULMASINA, 825,00’er TL vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.