YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6097
KARAR NO : 2011/1489
KARAR TARİHİ : 14.03.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, inşaat sözleşmesine dayalı eksik iş bedelinin ödenmesi istemiyle açılmış, davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuş, ayrıca davacının sözleşme bedelinden eksik ödemede bulunarak kusurlu hareketi nedeniyle inşaatın tamamlanamadığını, kaldı ki arıtma tesisi yapma külfetinin de davacılara ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 10 yıllık süre dolmadığından zamanaşımı def’inin reddine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davada uygulanması gereken zamanaşımı süresinin BK’nın 126/IV. maddesi hükmünce 5 yıl olması gerektiğine, bu sürenin de 175 parsel dışındaki parsellerde inşaat tamamlanarak teslim edilmediğinden gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 16.11.1988 tarihli sözleşmede davalı, 200.000.000 TL nakit ile 7 adet arsa parselinin kendisine verilmesi karşılığında anahtar teslimi olmak üzere teknik şartnameye uygun inşaat yapımını yükümlenmiş, 01.11.1989 tarihinde imzalanan sözleşme ile de, kendisine isabet eden 169 nolu parsel üzerine arıtma tesisi yapmayı, davacı iş sahiplerine de kullandırma haklarını tanımayı kabul etmiştir. Eldeki davada, 175 parsel dışındaki parsellerde inşaatın tamamlanmadığı ve arıtma tesisinin yapılmadığı belirtilerek çevre düzenlemesi de dahil olmak üzere eksik inşaat bedelinin ödenmesi istenmektedir. Mahkemece eksik işlerin tespiti amacıyla yapılan bilirkişi incelemesinde; bayındırlık birim fiyatları esas alınarak, arıtma tesisi içinse yaklaşık yapı maliyetlerine göre eksik imalât hesabı yapılmıştır. Oysa, anılan fiyatların esas alınacağına ilişkin tarafların kabulü bulunmadığı gibi sözleşme ile de kararlaştırılmış değildir. Bu durumda dava tarihi itibariyle oluşan piyasa fiyatlarına göre 165, 180, 182 parsellerdeki inşaat ve çevre düzeni eksiklikleri hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Ayrıca davalı, sözleşme bedelinden 200.000.000 TL (eski) ödenmediğini savunmuştur. Mahkemece bu savunma üzerinde durulup, inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Sözleşme bedeli tamamen ödenmediyse eksik imalât bedelinden ödenmeyen tutarın mahsubuyla davacı alacağı hesaplanmalıdır. Öte yandan, az yukarıda değinildiği üzere, arıtma tesisini inşaa etme külfeti davalıya ait olduğu gibi davalının parseline inşaa edileceğinden davacı iş sahibi, arıtma tesisinin yapım bedelini isteyemez. O halde açıklanan tüm bu nedenlerle yapılması gereken iş; davacının 165, 180, 182 nolu parsellerdeki inşaatlarda bulunan eksik imalâtının yeniden oluşturulacak uzman bilirkişiler heyeti ile mahallinde inceleme yaptırılarak ve davanın açıldığı 2006 yılı piyasa rayiç fiyatlarıyla bedelini hesaplatmak, bundan sözleşme bedelinden 200.000.000 TL (eski) ödemenin yapılmadığı konusunda davacı delillerini incelemek, usulen kanıtlanamadığı takdirde bu tutarın yine dava tarihi itibariyle ulaştığı değeri saptayarak, mahsup etmek, davanın kalan üzerinden ıslah da gözetilmek suretiyle faizleriyle kabulüne karar vermek, davacının arıtma tesisine ilişkin isteminin tümüyle reddine karar vermekten ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak, hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentt uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, vekille temsil olunmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 14.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.