Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2009/5447 E. 2011/515 K. 03.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5447
KARAR NO : 2011/515
KARAR TARİHİ : 03.02.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalılar vekili Avukat…geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Taraflar arasındaki uyuşmazlık 14.05.2001 tarihli protokol gereğince davalı yedinde bırakılan 25 tonluk vincin davacıya iade edilmeyip haksız kullanılması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı …nin 30.11.2001 tarihinde diğer davalı şirket ile birleştiği, davalı … A.Ş. bünyesinde kaldığı ve bu hususun 30.11.2001 tarihinde tescil ve ilan olunduğu anlaşılmakla davalı …Ş. hakkındaki davanın husumetten reddine dair karar yerinde olmakla davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince; dava konusu tazminata esas alınan vincin mülkiyetinin davacıya ait olmadığı gerekçesi ile mahkemece dava reddedilmiş ise de daha önce davacı ile … A.Ş. arasındaki yapım sözleşmesi uyarınca davalı fabrikasında kurulu olan vincin davalı … A.Ş.ye ait fabrikanın üretime geçmesinden bir ay sonra davacı tarafından sökülerek kendisine teslim edileceği kabul edilmiştir. Bu durumda davacılar anılan sözleşme uyarınca makinenin kendisine teslimini isteme hakkına sahip olduğu, bu arada vinç davacının rızası olmaksızın işyerinde kullanılmış ise tazminat hakkının doğacağı kabul edilmelidir. Mahkemece davacının husumet ehliyetinin varlığı kabul edilerek, tarafların delillerinin bu yönde değerlendirilmesi, haksız kullanım varsa bedeli bilirkişiden alınacak raporla belirlenip davanın sonuçlandırılması gerekirken davacının husumet ehliyetinin bulunmadığından bahisle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı sebeplerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.